Yazarlar: Naomi A. Rose, E.C.M. Parsons ve Richard Farinato, 4. baskı
Editörler: Naomi A. Rose ve Debra Firmani, 4. baskı
©2009 The Humane Society of the United States ve the World Society for the Protection of Animals
(…)
* Bu tür eğlence faaliyetlerinin deniz memelileriyle ilgili unutulmaz bir deneyim yaşattığını söyleyenlerin aksine, Yale Üniversitesi’nden araştırmacıların 1000 ABD vatandaşı arasında yaptığı ankete göre, anketi yanıtlayanların çoğu, tutsak deniz memelilerinin doğal davranışlarını görmeyi, akrobatik hareketlere ve gösterilere yeğliyor. (7)
* 2007’de yapılan bir anket, ABD vatandaşlarının yalnızca yüzde 30’unun yunusları esaret altında tutmanın bilimsel bir faydası olduğuna inandığını ortaya koydu (8).
* 2003’te Kanada vatandaşları arasında yapılan bir ankette, anketi yanıtlayanların yüzde 74’ü balinaların ve yunusların doğal davranışlarını öğrenmenin en iyi yolunun, onları doğal yaşam ortamında görmekten geçtiğini belirtti: Doğrudan balina gözlem turlarıyla veya dolaylı olarak televizyon, sinema veya internet aracılığıyla… Yalnızca yüzde 14’lük bir kesim, balina ve yunusları esaret altında görmenin eğitim yönü olduğunu düşünüyor (9).
* Hayvanat bahçesine ve tematik akvaryumlara giden ziyaretçilerin çoğu, bu tesislere eğitim almak amacıyla değil, eğlenmek amacıyla gidiyor (10).
* Dahası, bu tesislerdeki bilgilendirme faaliyetlerinin de ya bilimsel düzeyde hatalı olduğu ya da varolan bilginin çarpıtıldığı da kanıtlanmış bir gerçek. (14)
* Örneğin, gösteriler sırasında yunusların yaptığı hareketlerin çoğu veya ziyaretçiler ile eğitmenlere verdiği tepkilerin çoğu, “oyun” veya “eğlence” olarak yansıtılıyor. Ağzın hızla açılıp kapanması veya suyun yüzeyinde çırpılan kuyruk ve yüzgeçler gibi. Ancak tüm bu hareketler, aslında doğal yaşam ortamında agresif hareketler olarak bilinir (20); tıpkı bir köpeğin hırlaması veya homurdanması gibi…
* Havuzlarda yunuslarla yüzme programlarına veya beton duvarların arasında volta atan bir kutup ayısının (Ursus maritimus) görüntüsüne tekrarlanan şekilde maruz kalmak, insanların yaban hayvanlarını, kendi asli değerleriyle birlikte ekosistemin bir parçası olarak değil (26), soyutlanmış nesneler veya insanların ihtiyaçlarına ve tutkularına yanıt veren köleler olarak görmelerini pekiştiriyor (25).
Çeviri: Yunuslara Özgürlük Platformu
Not: Araştırmanın çok kısa, belirli bir bölümü Türkçe’ye çevrilmiştir. Bu nedenle devamını ve ilgili alıntılara dair kaynakça bölümünü orijinalinden okumak için lütfen kaynak aldığımız Humane Society’ye yönlendiren bu bağlantıyı tıklayın.