Antalya’daki gösteri merkezinde ölen yunus için…

Antalya Kemer'deki hayvan hapishanesi Moonlight (Ayışığı) tesisinde ölen yunus için başvurumuz

2010 yılının Şubat ayında Antalya’nın Alanya ilçesindeki Sealanya Yunus Parkı’nda art arda ölen dört yunustan sonra bu kez de Antalya’nın Kemer ilçesindeki Moonlight Yunus Parkı’nda bir yunusun öldüğünü öğrendik.

13 Ağustos 2013 tarihli Kemer Gözcü gazetesinden yola çıkarak teyit ettiğimiz ölüm haberinin üzerine, daha önce Mayıs ayında sağlık kontrolü ve koruma talep ettiğimiz yunuslar için resmi talebimizi yineliyor ve yunusların bakımını ihmal ettiği anlaşılan tesisin, kamu sağlığını da tehdit etmesi açısından faaliyetlerinin sonlandırılmasını talep ediyoruz.

Geride kalan üç yunusun özel bir deniz alanında koruma altına alınması ve bu tesisin faaliyetlerinin sonlandırılması için siz de sesinizi yükseltin! Yasal hakkınız olan aşağıdaki bilgi edinme yazısını, tarih, isim-soyad ve T.C. kimlik numarası bilgilerinizle birlikte ilgili kurumlara gönderin.

Ve daha büyük protestolar için www.yunuslaraozgurluk.com, facebook.com/yunuslaraozgurluk ve twitter.com/ozguryunuslar adreslerini takip etmeye devam edin!

Gönderilecek Adresler

bilgiedinme@basbakanlik.gov.tr, eroglu@ormansu.gov.tr, bakanyrd@ormansu.gov.tr, dkmp@ormansu.gov.tr, basin@ormansu.gov.tr, ouzun@ormansu.gov.tr, bid@ormansu.gov.tr, antalya@ormansu.gov.tr, snakbas@ormansu.gov.tr, acagatay@ormansu.gov.tr, ntas@ormansu.gov.tr, ozcanyaman@ormansu.gov.tr, gseyhan@ormansu.gov.tr, fsahin@ormansu.gov.tr, gthb@tarim.gov.tr, tarimbasin@tarim.gov.tr, tarimbilgi@tarim.gov.tr, bsgmihbar@tarim.gov.tr, alo174@tarim.gov.tr, antalya@antalya-tarim.gov.tr, durali.kocak@tarim.gov.tr, irfan.erol@tarim.gov.tr, ankara@ormansu.gov.tr, bimer@basbakanlik.gov.tr, turgay.turkyilmaz@tarim.gov.tr, kas@kas.gov.tr, antalya@icisleri.gov.tr, antalyavalisi@antalya.gov.tr, 07yaziisleri@icisleri.gov.tr, info@kas.bel.tr, yaziisleri@kas.bel.tr, baskan@kas.bel.tr, kemer@icisleri.gov.tr, info@antalya-kemer.bel.tr, antalya.kemer@tarimnet.gov.tr, kas@antalya-tarim.gov.tr, antalya@ormansu.gov.tr

Bilgi Edinme Metni

Tarih: ……/……/2013

Konu: Kemer Moonlight Yunus Gösteri Merkezi’nde ölen yunusla ilgili nekropsi raporunun paylaşılması, tesisteki diğer yunusların hastalık ve ölüm riski altında bulunması nedeniyle korunması ve tesisin faaliyetlerinin durdurulması talebi Kemer Gözcü Gazetesi’nin 13 Ağustos 2013 tarihli haberi sonucu, Kemer Moonlight Dolphinarium’da gösteri ve yunus terapisi adı altında insanlarla yüzme seansları yaptırılan dört afalina türü yunustan birinin Ağustos ayının ikinci haftasında öldüğünü öğrendim (Kemer Gözcü Gazetesi haberi – http://yasadikca.com/yunus-gosteri-merkezi-acildi-17952).

Bu olay, 2010 yılında Antalya’daki Sealanya yunus gösteri merkezinde ardarda ölen dört yunustan sonra ortaya çıkan ve kamuoyuna yansıyacak olan ikinci üzücü ve riskli vakadır. Çünkü yunusun ölümüne neden olan hastalığın salgın olması ve Kemer Yunus Parkı’nda kalan diğer üç yunusa da geçmesi çok yüksek bir ihtimaldir. Dahası, yunus gösterileri ve yunus terapisi adı altında insanlarla yüzme seansları sırasında hasta yunusların insanlarla temas etmesi, kamu sağlığını da büyük ölçüde tehdit etmektedir.

Bu tesiste şu anda Kaş Yunus Parkı’nın fiilen kapatılmasının ardından 24 Nisan 2013 tarihinde Kemer Moonlight Dolphinarium’a yerleştirilen iki yunus da vardır. Ölen yunusun ise hangi yunus olduğu henüz bilinmemektedir.

10 Mayıs 2013 tarihinde Yunuslara Özgürlük Platformu’nun başlattığı ve duyarlı vatandaşların da katıldığı resmi yazışma yoluyla Kaş Yunus Parkı’ndan Kemer Moonlight Dolphinarium’a taşınan ve edinilen fotoğraflardan hasta oldukları net bir şekilde anlaşılan ve dişleri ile derileri zarar görmüş iki yunus için, deniz memelisi uzmanları tarafından sağlık kontrolü yapılması ve yunusların koruma altına alınması talebinde bulunulmuştu.

14 Haziran 2013 tarihinde Yunuslara Özgürlük Platformu’na e-posta yoluyla ulaştırılan İL GTH Müdürlüğü raporunda ise, “deniz memelisi uzmanı olmayan veterinerler tarafından yapılmış inceleme” sonunda yunusların son derece sağlıklı olduğu bildirilmiş, bulundukları havuz ortamının ise temiz olduğu vurgulanmıştır.

Ancak bu raporda fotoğrafları görülen yunusların Kaş’tan Kemer’e transfer edilen yunuslar olmadığı, Kemer’de halihazırda gösteri yapan diğer iki yunus olduğu ve tüm başvurulara rağmen diğer yunusların sağlık taramasından geçirilmediği anlaşılmıştır.

Dolayısıyla yapılan sözde sağlık kontrolünün, Kaş’tan Kemer’e götürülen hasta ve bitkin iki yunus üzerinde yapılmadığı ortadadır.

Bu bağlamda ölen yunusun Kaş’tan Kemer’e götürülen iki yunustan biri olduğu, diğer üç yunusun sağlığının ise büyük tehlike altında olduğu tahmin edilmektedir.

Aşağıdaki yasal gerekçelerin yanı sıra bulaşıcı hastalık ve kaza-ölüm risklerinin ışığında;

1. Aynı suyu paylaşmaları ve bulundukları ortam nedeniyle ciddi risk altında olan diğer üç yunusun, acilen Türkiye’nin az sayıdaki deniz memelisi veterinerleri tarafından sağlık kontrolünden geçirilmesini, acilen oluşturulacak bir deniz sahasında koruma altına alınarak deniz memelisi uzmanları tarafından sağlığına kavuşturulmasını ve bu süre içinde yunus gösterisi seanslarında insanlarla hiçbir suretle temas etmemelerini talep ediyorum.

2. Ölen yunusa ait nekropsi raporunun ve alınan örneklerin deniz memelileri konusunda uzmanlığa sahip bağımsız bilimsel kurumlar tarafından incelenmesini ve ilgili haberde geçen şüphe uyandırıcı ve tatmin etmeyen hastalığın kesin olarak uzmanlarca teşhis edilmesini talep ediyorum.

3. Kemer Moonlight Dolphinarium’un (Ayışığı Yunus Gösteri Merkezi) ise, hasta yunuslarla insanlar arasında temas oluşmasına neden olarak kamu sağlığını ciddi ölçüde tehdit ettiği, barındırdıkları hayvanların bakımını ihmal ederek yasalarca ve uluslararası sözleşmelerce korunan türlerden birinin ölümüne neden olduğu gerekçesiyle tesisin faaliyetlerinin durdurularak kapatılmasını ve gerekli cezayı hukuki yaptırımlar aracılığıyla almasını talep ediyorum (İlgili haber: http://www.tourexpi.com/tr-tr/news.html~nid=78761).

4. 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun 24. maddesi, “Bu Kanunun hayvanları korumaya yönelik hükümlerine aykırı hareket eden ve bu suretle bulundurduğu hayvanların bakımını ciddi şekilde ihmal eden ya da onlara ağrı, acı veya zarar veren kişilerin denetimle yetkili merci tarafından hayvan bulundurması yasaklanır ve hayvanlarına el konulur. Söz konusu hayvan yeniden sahiplendirilir ya da koruma altına alınır” hükmüne sahiptir. Bu madde doğrultusunda, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Orman ve Su İşleri Bakanlığı yetkililerinin ortaklaşa harekete geçerek uygun bir deniz memelileri koruma alanı tahsis etmelerini ve hayvanlara bu hüküm doğrultusunda el koymalarını talep ediyorum. Bu bağlamda, 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu ve 3071 sayılı Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun kapsamında başvurumun değerlendirilmesini ve yasal süre içinde sonucun tarafıma elektronik posta ile iletilmesini talep ediyorum.

Gereğini arz ederim.

Saygılarımla,

İsim-Soyad:

T.C. Kimlik no:

Semt/Şehir:

Bulaşıcı Hastalıklar

Deniz memelilerinden insanlara geçen bulaşıcı hastalıklar göz önünde tutulduğunda, yunuslarla aynı ortamda yüzen bireyler için yunus dışkısı ve sudaki diğer tüm bakteriler ciddi enfeksiyon ve sağlık riskleri taşımaktadır; insandan hayvana, hayvandan insana geçebilecek türlü hastalıklara zemin oluşturmaktadır. Bu hastalıklar, enfeksiyonlar ve bakteriler arasında, tüberküloz, göz nezlesi, çiçek hastalığı, malta humması, Trişin, Anisakiasis, Mycobacterium marinum, egzema, viral ve bakteriyel deri iltihabı, yanma, kızarıklık, şişlik, vb gibi vakalar anketler ve bilimsel çalışmalar yoluyla gözlenmiştir (http://www.petdoc.ws/zoonotic_diseases.htm).

Kaza ve Ölüm Riski

Bunun yanı sıra, insanlarla hayvanların aynı ortamda bulunmalarına neden olan bu faaliyetler, esaret altında doğal döngüleri, tepkileri değiştirilmiş ve bozulmuş olan deniz memelilerini tehlikeli türler haline getirmektedir.

Yoğun stres yaşamaları nedeniyle sakinleştirici haplar (örn: Diazem) yutturulan, ölü balıklar arasında ülser engelleyici mide ilaçları verilen bu yunusların ve balinaların bu tür tesislerde, bilinen yüzlerce kazaya ve ölüme neden olduğu ortaya konmuş, bu kaza ve ölümler kronolojik bir liste haline getirilmiştir. Bu liste, yalnızca bilinen, haberlere yansıyan ve kayıtlara geçen olayları kapsamaktadır; rapor edilmemiş sayısız vaka vardır. Üstelik kaza ve ölümler yalnızca eğitmenleri ve ziyaretçileri kapsamamakta, aynı zamanda bu parklarda tutulan deniz memelilerini de içermektedir (http://yunuslaraozgurluk.com/Yunus-parklarindaki-kaza-ve-olumlerin-listesi-1970lerden-2000lere).

Yasal Gerekçeler

Ülkemizde 2000’li yılların başından beri yunus parkları uluslararası sözleşmelerin ve ulusal mevzuatların çeşitli şekillerde ihlal edilmesine rağmen işletilmektedir. Günümüzde 10 (on) adet yunus parkının faaliyetini hala sürdürdüğü bilinmektedir. Şu anki Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, 2006-2007 yılları arasında 30 (otuz) adet yunusun Türkiye sularında canlı yakalanmasına izin vermiş, bu avlanma sırasında 23 (yirmiüç) adet yunus yakalanmıştır.

Sözkonusu yunusların bilimsel amaçlarla (bilimselliği Sağlık Bakanlığı tarafından ve bilim dünyasınca kabul edilmeyen “yunus terapi programları” için) yakalandığı söylense de, hepsi ya yunus gösterilerinde ya da insanlarla birlikte yüzme programlarında kullanılmaktadır.

Yunus gösteri ve terapi merkezleri uzun yıllardır amacı dışında kullanıldığı, bilim dünyasınca farklı araştırmalarla tespit edilmiş hayvanlardan insanlara geçen son derece tehlikeli bulaşıcı hastalıkların ve envanteri çıkarılmış kaza-ölüm vakalarının gizlendiği ticari tesisler olduğu ve yaban hayvanlarını ticari amçalar güderek içinde barındırdığı için Türkiye ve dünya kamuoyunu her geçen gün daha fazla rahatsız etmektedir.

Küresel ölçekte birçok tehdit yüzünden ciddi yaşam savaşı veren yunusların “canlı yakalanmaları”, Dünya Koruma Birliği (IUCN)’nin 2002–2010 Yunus ve Balinaları Koruma Planı’nda da belirtildiği gibi kasti öldürmeyle eş kabul edilecek kadar büyük bir tehdittir. Aynı zamanda Afalinalar Akdeniz’deki popülasyonu IUCN Kırmızı Listesi’nde “Hassas” kategorisinde (VU), Karadeniz popülasyonu ise “Nesli tehlikede” (EN) statüsünde yer almaktadır. Afalina türü 2012 Yılı The IUCN Red List Threatened Species Bottlenosed Dolphin gereği hem yabani hayvan hem de nesli tükenme tehlikesi altında olan bir türdür.

Akdeniz Afalina populasyonu, Türkiye’nin de taraf olduğu “Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi (Bern Sözleşmesi)”‘nin II. no’lu ek listesinde de “kesin koruma altına alınan fauna türleri” arasında yer almaktadır. Bu sözleşmeye göre, bu türlerin her türlü kasıtlı yakalanması, alıkonulması veya kasıtlı öldürülmeleri yasaktır. Bu durum da uluslararası platformda korunmaktadır.

Ülkemiz 2006 yılında kendi sularında yaptığı canlı yunus avları ile ne yazık ki taraf olduğumuz Bern Anlaşması’nı ihlal etmiş, bu konuda Avrupa Konseyi’ne şikayet edilmiş, Konsey tarafından izlemeye alınmıştır. Hayvanları Koruma Kanunu’nun 4. maddesinin e bendinde “Nesli yok olma tehlikesi altında bulunan tür ve bunların yaşama ortamlarının korunması esastır.” ve f bendinde ise “Yabani hayvanların yaşama ortamlarından koparılmaması, doğada serbestçe yaşayan bir hayvanın yakalanıp özgürlükten yoksun bırakılmaması esastır.” hükümleri amirdir. Taşıma sırasında ve Ek-1’de sunulan fotoğraflarda yunusların kaşektik (aşırı zayıf) oldukları ve dişlerinin törpülendiği veya söküldüğü dikkati çekmiştir.

Hayvanları Koruma Kanunu’nun 8’inci maddesinde ise “Bir hayvan neslini yok edecek her türlü müdahale yasaktır. Hayvanların, yaşadıkları sürece, tıbbî amaçlar dışında organ veya dokularının tümü ya da bir bölümü çıkarılıp alınamaz veya tahrip edilemez.” ve “Bir hayvana tıbbî amaçlar dışında, onun türüne ve etolojik özelliklerine aykırı hale getirecek şekilde ve dozda hormon ve ilaç vermek, çeşitli maddelerle doping yapmak, hayvanların türlerine has davranış ve fizikî özelliklerini yapay yöntemlerle değiştirmek yasaktır.” hükümleri amirdir.

Kaş’tan Kemer’e taşınan yunusların dişlerinin ciddi şekilde tahrip edildiği veya çekildiği görülmektedir. Aynı kanunun 14. Maddesinde hayvanlarla ilgili yasaklar belirtilmiştir. a bendinde “Hayvanlara kasıtlı olarak kötü davranmak, acımasız ve zalimce işlem yapmak, dövmek, aç ve susuz bırakmak, aşırı soğuğa ve sıcağa maruz bırakmak, bakımlarını ihmal etmek, fiziksel ve psikolojik acı çektirmek.” hükmü bulunmaktadır. Yunus parklarında eğitimler aç bırakma sonrasında yiyecek ile ödüllendirmeye dayalı olduğu için gösteriler zamanında yunusların tam olarak doyurulmadıkları bilinmektedir. Ayrıca gösteriler çoğu zaman üstü açık havuzlarda yapılmakta ve türler fotoğraflarda görüldüğü gibi doğal duruşları dışında durdukları için çoğu zaman güneş yanıklarına maruz kalmaktadır. Kaş Yunus Parkı’nda yunusların güneşten korunması için iki yıl boyunca hiçbir branda (koruyucu örtü) serilmemiş, yunuslar güneşten olumsuz şekilde etkilenmişlerdir.

5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun 24. Maddesi “Hayvanları korumaya yönelik hükümlerine aykırı hareket eden ve bu suretle bulundurduğu hayvanların bakımını ciddi şekilde ihmal eden ya da onlara ağrı, acı veya zarar veren kişilerin denetimle yetkili merci tarafından hayvan bulundurması yasaklanır ve hayvanlarına el konulur. Söz konusu hayvan yeniden sahiplendirilir ya da koruma altına alınır.” şeklindedir.

Bununla birlikte 11.06.2010 tarihinde kabul edilen Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu hayvan refahıyla ilgili olarak Madde 9 (1) “Hayvan sahipleri veya bakımından sorumlu kişiler, hayvan refahının sağlanması amacıyla, hayvanların barınma, bakım, beslenme, sağlık ve diğer ihtiyaçlarını karşılamak, sorumluluklarındaki hayvanların insan, hayvan ve çevre sağlığı üzerinde oluşturabilecekleri olumsuz etkilere karşı gerekli önlemleri almakla yükümlüdür” ifadesini içermektedir.

Yunuslarla yüzme programları ise, insan ve hayvanların aynı havuzda/ortamda bulunması ile gerçekleşir. 06.03.2011 Tarih ve 27866 Sayılı Resmi Gazete’de Yayınlanan Yüzme Havuzlarının Tabi Olacağı Sağlık Esasları ve Şartları Hakkında Yönetmelik’in 8. maddesi b bendinde “Yüzme havuzunda hayvanların insanlarla birlikte bulunmalarına hiçbir şekilde izin verilmez.” hükmü de amirdir.

Hasta ve çok zayıf olduğu düşünülen Kemer’e taşınan bu iki yunusun insanlarla aynı ortamda bulunması halk sağlığı için de büyük bir tehdit ve tehlike oluşturmaktadır. Bu bağlamda Sağlık Bakanlığı’nın da devreye girmesi gerekmektedir. Yunus parkları çalıştığı sürece sözkonusu maddelere aykırı davranılmaktadır.

24 Nisan 2013 tarihinde Kaş Yunus Parkı’ndan Kemer Moonlight Yunus Parkı’na gizlice transfer edilen yunuslardan biri. (Nisan 2013)