Yunuslara Özgürlük Platformu ve HAKİM’in “Benim tatilim, hayvanların esareti” olmasın çağrısına İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi de destek verdi.
Merkez, Milli Eğitim Bakanlığı’na dilekçe hazırlayarak bu tür tesislere yönelik gezilerden bir an önce vazgeçilmesini, imzalanan protokoller varsa feshedilmesi talep etti.
Dilekçe metninin tamamını paylaşıyoruz. Bu vesileyle bakanlığın, il ve ilçe eğitim müdürlükleriyle birlikte, hayvan sömürüsüne katkıda bulunmayacak öneriler ve programlarla çocukların eğitim hayatları boyunca sağlıklı gelişimine destek olmalarını bekliyoruz.
Dikkat: Video, hayvanat bahçeleri ve hayvanlı sirklerden elde edilmiş, üzücü ve rahatsız edici görüntüler içermektedir.
–
MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI’na,
Sayın Bakanlığınızın Muğla ve Aydın gibi bazı il ve ilçe müdürlüklerince ara tatil dönemlerinde öğrencilerin hayvanat bahçelerine ve yaygın adıyla “yunus parkları” olarak bilinen su sirklerine götürüldüğünü öğrenmiş bulunmaktayız.
Üstelik ara tatil programlarında bu gezilere hayvan sevgisini aşılama amacıyla yer verildiği açıkça yazmaktadır. Daha önce de defalarca çeşitli STK’lar ve tarafımızca yapılan bilgilendirmelere bir kez daha değinmek gerekmektedir. Öncelikle hayvanat bahçeleri açısından vurgulamak isteriz ki; hayvanların doğal ortamından alınarak kafeslerde sergilenmesi 21. yüzyılın dünyasında ne hayvan hakları ile ne de insan ahlakı ile bağdaşmaktadır. Hayvanat bahçelerinde esaret altında tutulan ve bu amaçla ticareti yapılan hayvanların istismara maruz bırakıldığı, olumsuz yaşam şartları nedeniyle fiziksel ve psikolojik olarak eziyet gördükleri ve acı içinde öldüğü bilinmektedir.
Tüm bu bilgiler ışığında Ekim 2019 tarihli “Hayvanların Haklarının Korunması ile Hayvanlara Eziyet Ve Kötü Muamelelerin Önlenmesi İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyon Raporu”nda bu hususlar özellikle vurgulanmış ve yeni bir hayvanat bahçesi açılmasına izin verilmemesi, bununla beraber mevcut hayvanat bahçelerinin yeni düzenlenecek mevzuata uygun olmaması halinde kapatılmaları gerektiği yer almıştır.
Yine aynı raporda yaygın adıyla “yunus parkları” olarak bilinen “su sirkleri”nin de insancıl bulunmadığı özellikle vurgulanmıştır. Deniz memelilerinin kullanıldığı tesislerde hayvanlara yönelik eylemlerin hayvan hakkı ihlali olduğu ve kesinlikle kabul edilemeyeceği belirtilmiştir. Kaldı ki, raporun “32. Hayvanat Bahçeleri, Kara ve Su Sirkleri” başlıklı kısmının sonunda kara ve su sirkleri ile deniz memelileri gösteri ve terapi merkezlerinin kurulmasının yasaklanması, mevcut deniz memeli tesislerine ise faaliyetlerini sonlandırmak için iki yıl süre verilmesi önerilmektedir.
Çocuklara hayvan sevgisi aşılamak için aynı raporda Milli Eğitim Bakanlığı’yla koordineli projeler ve okul eğitimleri önerilmiştir. Hal böyle iken, esaret altında tutulan ve eziyet gören hayvanlar üzerinden para kazanan ticari işletmelerin Sayın Bakanlığınızın müdürlüklerince desteklenmesi hayvan haklarına ve devlet politikasına aykırılık taşımaktadır.
Bu nedenle, bir an önce ara tatil programı sebebiyle düzenlenen bu gezilerden vazgeçilmesi ve imzalanan protokoller var ise feshedilmesi; hem çocuklara hayvan sevgisi aşılamak, hem de gerek çocuklar, gerekse hayvanlar için büyük bir kazanç ve etkileşim imkanı sunmak gayesi ile tatillerde bir etkinlik önerisi olarak barınak ziyaretlerinin artırılması, kuş gözlem gezileri gibi doğada yapılacak faaliyetlerin önerilmesi Merkezimiz tarafından ivedilikle talep edilmektedir.
Bu doğrultuda; hayvanat bahçesi ve yunus parkları yerine, TBMM raporuna uygun, hayvana eziyet anlayışından uzak barınak / bakım evi ziyaretlerinin önerilmesi önemle arz olunur.