Yunuslara Özgürlük Platformu, İstanbul’daki yunus gösteri merkezindeki Sara isimli morsun “yaralar içinde ve hijyenden uzak bir ortamda gösteri yapmaya zorlandığı” iddiasıyla kampanya başlattı.
İSTANBUL’daki yunus gösteri merkezindeki iki morstan biri olan “Sara”nın dişlerinin söküldüğü, vücudunda açık yaralar bulunduğu iddiaları üzerine, bir grup hayvan hakkı savunucusu, Başbakanlık, Tarım Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni e-posta ve telefon yağmuruna tuttu. Mors Sara’nın yaralı halde fotoğraflarının da yer aldığı e-postalarda, yunus gösteri merkezindeki morsun yaralı haldeki görüntülerinin Alman Deniz Memelileri Koruma Derneği Pro Wal başkanı Andreas Morlok tarafından kaydedildiği belirtildi.
Dişlerinin sökülmesi yasaya aykırı
Mors’un dişleri sökülmüş halde yaşadığına işaret edilen e-postalarda, morsun dişlerinin yalnızca gösteri ve güvenlik amaçlı olarak sökülmesinin “5199 sayılı Hayvanları Koruma Yasası”nın 8. maddesinin ihlali anlamına geldiği ifade edildi. Yasaya aykırılık ve “kabahat” teşkil eden bu eylem için yasal düzeyde ilgili işletmeye ceza verilmesi ve yaptırım uygulanması istenen e-postalarda şunlar kaydedildi:
* “Yunus, mors gibi yaban hayvanlarının esaret altında tutulması ve ticari amaçlarla kullanılması, ülkemizin de taraf olduğu uluslararası Bern Sözleşmesi gereğince yasaktır.
* Mors’un üzerinde çok sayıda kanlı (açık) yara bulunmaktadır. Morsun, fil gibi sirklerde gösteri yapmaya zorlanan iri hayvanların eğitimi için kullanıldığı bilinen kancalı sopalar ile dövülme ihtimali acil olarak incelenmelidir.
* Açık ve kanlı yaraları olan bu hayvan, tesiste çocuklara sarılarak fotoğraf çekilmektedir. Aynı zamanda, morsun yaşadığı havuzda ‘yunuslarla yüzme’ ve ‘yunuslarla dalış’ programları içerisinde insanlar da yüzmekte, ‘yunus terapisi’ programında engelli çocuklar da havuza girmekte ve sağlıklarını riske atmaktadır.
Havuzda değil okyanusta yüzmeliler
Yunuslara Özgürlük Platformu İletişim Sorumlusu Deniz Gezgin, Türkiye’de, son 1 yıl içinde 3 yunus parkının kapandığını, geriye 9 yunus parkının kaldığını belirterek şunları söyledi: “Bu parklarda yunuslar, balinalar, foklar, morslar gibi çoğu soğuk iklimlere alışık, doğal ortamından çok çok uzakta yaşayan, hizmet etmeye zorlanan ve şaklabana dönüştürülen deniz memelileri var. Bu canlılar beton havuzlara değil, sonsuz okyanuslara ait ve biz esaret altında tek bir yunus, tek bir mors kalmayıncaya kadar mücadelemize devam edeceğiz.”
Kaynak: Hürriyet Kampüs