Sinan Akçıl’ın dikkatine:
Biz, Yunuslara Özgürlük Platformu olarak, ülkemizdeki tüm yunus parklarında (deniz hapishanelerinde) gösteri yapmaya zorlanan deniz canlılarının maruz kaldığı kötü muameleye dikkat çekmek için bir süredir kamuoyunda farkındalık çalışmaları kapsamında boykotlar, eylemler, yasal başvurular ve ulusal-ulusararası düzeyde kampanyalar yürüten, Türkiye çapında onbinlerce destekçesi olan bağımsız ve gönüllü bir oluşumuz.
Yunus parkları başta olmak üzere ticari amaçlarla esaret altında yaşamaya ve insanları eğlendirmeye zorlanan hayvanlarla ilgili ahlaki sorunları, bilimsel gerçekleri ve bizden saklanan yasadışı uygulamaları, kitlelere aktarmak için mücadele veriyoruz. Son üç senedir baskılar sonucu ruhsat alamadan kapanan Kaş Yunus Parkı’ndan Türkiye’nin özgürlüğüne yeniden kavuşan yunusları Tom ve Misha’ya, yunus parklarına verdikleri ticari desteklerini kamuoyu tepkileri sonucu geri çeken onlarca markadan okullardaki bilinçlendirme çalışmalarına kadar çok sayıda olumlu adımın da binlerce duyarlı kişinin harekete geçmesiyle atılmasını sağlayan ekibiz. Bu çabalarımızı http://www.yunuslaraozgurluk.com adlı bir internet sitemiz, Facebook’ta 22 bini aşkın takipçisi olan Yunus Parkları Kapatılsın https://www.facebook.com/yunuslaraozgurluk sayfamız ve Twitter’da da www.twitter.com/ozguryunuslar hesaplarımız üzerinden görebilirsiniz. Aynı zamanda YouTube www.youtube.com/ozguryunuslar profilimizde de bu kanlı ticaretin gerçek yüzünü, videolarımız yoluyla henüz gerçekleri bilmeyen kişiler ile paylaşıyoruz.
Sizinle irtibata geçmemizin nedeni ise, yeni klibiniz ile ilgili Twitter ve Facebook hesaplarımıza gelen ihbardır. Son gelen bilgi doğrultusunda, “Dev Dalga” isimli yeni klibinizin bir bölümünü, sayısız hayvan hakları ihlalleriyle adı anılan, Başbakanlık’ta hakkında bir suç duyurusu bulunan ve hasta ve sağlıksız hayvanların gösteriye zorlandığı bir yunus parkında çektiğinizi öğrendik. Twitter hesabınızda ise, bu gösteri parkında yunuslarla çekilmiş fotoğraflarınıza rastladık. Bu parkla ilgili en eski haberlerden biri ise, açık ve kanlı yaralarıyla çalışmaya zorlanan mors Sarah ile ilgili yasal başvurular ve haberlerdir. Bu tesisle ilgili diğer gelişmeleri ise çok yakında kamuoyu ile paylaşacağız.
Yukarıdaki bağlantıları incelediğinizde bu parklarda size çekimler sırasında anlatılanların büyük bir aldatmacadan ibaret olduğunu rahatlıkla göreceksiniz. Bu nedenle çok geç olmadan, klibinizi yayına sokmadan, yunus parkında çekilmiş görüntüleri klibinizden çıkarmanızı ve esaret endüstrisini besleyen kirli yalanlara itibar etmediğinizi göstermenizi talep ediyoruz. Hayranlarınıza çok daha önemli ve saygın bir mesaj vererek doğaya duyarlı olduğunuzu, esaretin yanında yer almak yerine, özgürlüğün yanında durduğunuzu göstermenizi talep ediyoruz.
Yunuslar hem mitolojilerde hem de gündelik hayatta “insanlarla dost algısı” nedeniyle muhteşem güzelliklerinin de etkisiyle her zaman insanların ilgi odağı olmuştur. Ancak son yıllarda bu ilgi, ticari çıkarlarla birleştiğinde kitleler halinde hayatlarına ve özgürlüklerine malolmaktadır.
Yunuslar, tıpkı mors, deniz aslanı, fok, beluga ve esaret altında tutulan diğer tüm hayvanlar gibi, günümüzde insanoğlunun önüne geçilmez para ve esir etme hırslarının ne yazık ki kurbanı durumundadırlar. Özgür olması gereken bu canlılar, özel etkinlik ve fiyat mönüleriyle insanların “tüketimine sunulurken”, alkışlar ve kahkahalar eşliğinde izlenen gösterilere nasıl hazırlanıyorlar, eğitmenlerinin isteklerine nasıl boyun eğiyorlar, biliyor musunuz? Aç bırakılıyor, ölü balıkla besleniyor, stres nedeniyle ülser ve psikolojik travmalar nedeniyle sakinleştirici haplar yutturuluyor ve istenilen hareketi yapmadığında yine ölü balıklardan mahrum bırakılıyorlar.
Peki, bu yunusların ve deniz memelilerinin denizlerden nasıl yakalandıklarını biliyor musunuz? Son derece sosyal canlılar olan yunuslar, ailelerinden, sürülerinden vahşi yöntemlerle koparılıyor, uçaklar, gemiler içinde tek başlarına, zaman zaman kanlar içinde dünyanın bir diğer ucuna gönderiliyor ve cansız, hareketsiz geçen ilk aylarda, eğer yaşayabilirse, ölü balığa alıştırılma sürecinde kusuyor, aç kalıyor, bir süre direniyor ve çıkış yolu bulamayınca kısa sürecek yaşamlarında ömür boyu hapis hayatına boyun eğiyorlar.
Her şeyden önce, denizlere, okyanuslara ait olan bu özgür canlıların küçücük deniz kafeslerine, daracık beton havuzlara hapsedilerek gösteri yapmaya zorlanmış oldukları gerçeği, güzelliklerine dokunabilme hırsı uğruna birçok kişi tarafından göz ardı ediliyor… Yunus parklarına giderek onların da bizim kadar mutlu olduklarını düşünen insanlar belki de bilmeden büyük bir esaretin ve yasadışı, kirli ticaretin bir parçası oluyorlar.
Sizin de bu gerçeklerin farkında olmadan yunus gösterilerine katılmış olduğunuzu düşünüyoruz. Sürekli göz önünde olan, binlerce hayranının hayata bakış açısını etkileyebilecek bir kişi olarak klibinizde ve Twitter hesabınızda bu esareti eğlence ve keyif unsuru olarak, aynı zamanda bir reklam malzemesi şeklinde paylaşmış olduğunuzu düşünmek istemiyoruz. Yunusları etkileyici bulduğunuzdan şüphemiz yok. Ancak biz, doğada empati kurabilen türlerden biri olarak, artık 21. yüzyılda tüm teknolojiler ve bilgiler elimizin altındayken, yabani hayvanlara dokunmadan ve zarar vermeden sevmeyi öğrenebiliz, öğrenmeliyiz. Dünyamızı, onların da özgür olduğu bir yer olarak paylaşabiliriz.
Sizden bu konuda duyarlı olmanızı ve yunuslarla yüzerken çekilen görüntüleri sosyal ağlardan ve klibinizden kaldırmanızı önemle rica ediyoruz. Tıpkı Denizbank, Digiturk, Hürriyet Çocuk, Danone, Birliktealalim.com, Boyner, Kamil Koç, Opet gibi büyük kuruluşların başvurularımız ve duyarlı vatandaşlar tarafından gelen tepkiler sonunda yunus parklarına verdikleri destekleri çektikleri gibi…> https://www.facebook.com/yunuslaraozgurluk/notes
Biz bu deniz hapishanelerine gittikçe, Türkiye’deki denizlerde, daha önce olduğu gibi, yasadışı yunus avcılığını teşvik edecek, Japonya’nın Taiji Koyu’nda binlerce yunusun katliamına destek vereceğiz.
Bu kanlı yunus ticaretine destek olmamak için sizden örnek olacak olumlu bir adım bekliyoruz.
Video klibinizden bu görüntüleri kaldırmanız halinde, bizi bilgilendirmenizi ve bizi destekleyen binlerce kişiyle bu bilgiyi paylaşmanızı isteriz. Ayrıca konuyla ilgili ek bir açıklamanız olursa, bunu da sosyal ağlarımızda takipçilerimizle mutlaka paylaşmak isteriz.
Bununla birlikte yunus gösteri ve terapi merkezleriyle ilgili bilimsel gerçeklere, hayvandan insana, insandan hayvana geçebilen bulaşıcı hastalıklar, kaza ve ölüm riskleri ile birlikte Sağlık Bakanlığı’nın bilirkişi yazısına ulaşabileceğiniz bağlantımızı da bilgi için gönderiyoruz:
http://www.yunuslaraozgurluk.com/yunus-bilimsel-veriler-gosteri-terapi
Özgür yunusların yanında olmanız dileğiyle…
Derya Özkan
Yunuslara Özgürlük Platformu
facebook.com/yunuslaraozgurluk
twitter.com/ozguryunuslar
youtube.com/ozguryunuslar
