Meksika yunus gösterilerini ülke çapında yasakladı

Meksika yunus parklarını tamamen yasakladı. Yunus parklarında esaret döngüsünü kıran ve sermayenin önünü kesen yasal düzenleme Senato'da kabul edildi.

Meksika Senatosu, Türkiye’nin aksine, ülkede yunus gösterilerine ve “yunusla terapi” adı altındaki ticari faaliyetlere yasak getiren düzenlemeyi oybirliğiyle onayladı. Karar; esaret altında tutulan deniz memelilerinin yaşadığı fiziksel ve psikolojik sorunlara dair kanıtlar üzerine kamuoyunda oluşan büyük tepkinin ardından başlatılan, üç yıllık yasama sürecinin bir sonucu olarak hayata geçirildi.

Senato’da 99’a 0 oyla kabul edilen yasa, Genel Yaban Hayatı Yasası’nda değişiklik yaparak Meksika’da deniz memelilerinin ticari amaçlı sömürülmesini yasakladı.

Yasaya eklenen yeni madde ile:

  • Sadece yunus gösterilerine değil, “yunus destekli terapi” aldatmacasına da yasak getirildi.
  • Tesisler tarafından tutsak yunus sayısını çoğaltmak amacıyla yürütülen esaret altındaki üreme programlarını da yasaklandı.
  • İşletmelerin canlı yakalama veya ithalat yoluyla da yeni bireyler edinmesi engellendi.
  • Ne yazık ki, halihazırda esaret altında yaşamaya zorlanan deniz memelileri rehabilitasyon programlarına alınıp özgürlüklerine kavuşamayacak, ancak hayvanların insan sömürüsüne alet edilmeden ömür boyu bakılması yasal zorunluluk haline getirildi.
  • Bakanlık, mevcut hayvanların “sea pen” adı verilen sınırlandırılmış açık deniz koruma alanlarına nakli ve bu alanların oluşturulması için 18 ay süre tanıdı. Bu uygulamanın teknik olarak mümkün olmadığı durumlarda ise, havuzların doğal deniz suyuyla sürekli su değişimi sağlayan açık sistemler hâline getirilmesini zorunlu kıldı.
  • Kanunlara uymayanlara daha ciddi para cezaları getirildi.
  • Deniz memelileri yalnızca resmi olarak kayıtlı akademik veya araştırma kurumları tarafından yapılan ve Çevre Bakanlığı ile protokol içeren araştırma programları dahilinde tutulabilecek.

Yunus parkı işletmecilerinin uzun süredir bu yasa değişikliğine karşı direnç göstermesi, aslında 2022’de yapılan ve yunus, fok ve diğer deniz memelilerinin turistik eğlence ve etkileşim amaçlı kullanımını yasaklayan düzenlemenin uygulanmasını geciktirmişti. Nitekim Meksiko City, 2017 yılında eyalet bazında benzer bir karar için harekete geçmişti.

Yine Türkiye’nin aksine, Meksika Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum, bu yeni yasayı özel bir Kongre oturumunda bizzat önceliklendirdiğini belirtti ve yasanın hayvan istismarını önlemek açısından “temel bir adım” olduğunu vurguladı: “Her türlü şiddete karşıyız, ancak hayvanlara yönelik şiddet özellikle daha büyük şiddet eğilimlerinin bir yansıması olabilir.”

Dünya genelinde en çok yunus parkına sahip ilk 10 ülke arasında yer alan Meksika’da, büyük çoğunluğu Quintana Roo bölgesinde olmak üzere 30 yunus parkı var bu işletmelerde 350’ye yakın deniz memelisinin tutsak edildiği biliniyor. Senato’ya göre bu sayı, dünya genelindeki esaret altındaki yunusların yaklaşık yüzde 8’ine denk geliyor.

Yunus parkı yasağına giden süreç

Yeni düzenlemeye, “Mincho Yasası” adı verildi. Yasa, Barceló Maya Grand Resort’ta bir gösteri sırasında ağır yaralanan Mincho isimli yunusun anısına bu şekilde adlandırıldı. Aynı zamanda uzun süredir gerektiği gibi uygulanmayan yasaya karşı kamuoyu baskısı ve değişen tüketici duyarlılığı sayesinde artırılmış olan denetimlerin ardından hayata geçirildi.

Aynı tesiste 2024’te Alex ve Plata isimli iki yunusun ölmesi ve Ocak 2025’te bir başka yunusun gösteri sırasında dengesini yitirerek beton havuzun kenarına sertçe çarpıp hayatını kaybetmesi süreci hızlandırdı.

Bu yunus ölümü, Urgent Seas hayvan hakları örgütü sayesinde viral olan videosuyla dünya çapında tepki topladı ve Mart ayında Meksika Federal Çevre Koruma Kurumu’nun (Profepa), Barceló Maya’daki yunus gösterilerini askıya almasını, nihayet Mayıs ortasında da kalıcı olarak kapatmasını sağladı. Ayrıca işletmeye yaklaşık 395.000 ABD Doları (yaklaşık 16 milyon TL) ceza verdi.

Bakanlık yetkilileri, 18 Haziran’da Empty the Tanks hayvan aktivistleriyle yaptığı toplantıda, esaret altındaki yaban hayvanlarına dair mevcut izinlerin gözden geçirileceğine ve denetimlerin artırılacağına dair taahhütte bulundu.

Türkiye’nin yapamadığını Meksika yaptı

15 yıllık kitlesel mücadele ve toplumsal muhalefete rağmen Türkiye’de TBMM’nin alamayıp Meksika Senatosu’nun aldığı bu karar, ne yazık ki 350 yunusun özgürleşmesine yetmeyecek; ancak esaret döngüsünü kırarak daha fazla sayıda hayvanın ve türün tutsak edilmesini engelleyecek. Artık Meksika’da yunuslar nesiller boyunca esaret altında tutulup doğal davranışlarından mahrum bir hayata mahkum edilemeyecek.

Aynı zamanda mevcut tutsak hayvanların bundan böyle gösteri ve terapi amacıyla kullanılmasının önüne geçen ve açık deniz koruma alanlarına taşınmalarını öngören maddesiyle, hayvanların acısı ve mutsuzluğu üzerinden sermayenin daha fazla para kazanmasını önleyecek. Bu haliyle dahi, Türkiye dahil diğer ülkelere ders vermiş olacak.

Türkiye ise, sanılanın aksine;

  • Yunus gösteri ve sözde “terapi” merkezlerini kapatmadı.
  • Aksine mevcut hayvan hapishanelerine çalışmaları için 10 yıl daha süre tanıdı.
  • Taleplerimize ve sunduğumuz çözüm önerilerine rağmen, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın girişimleriyle ve AKP-MHP’nin oy çokluğuyla TBMM’de kabul edilen yasal düzenleme, tutsak deniz memelilerinin insan sömürüsünden uzak, onurlu bir yaşam sürmelerini ve açık deniz koruma alanlarına nakledilmelerini engelledi.
  • Yine Meksika’nın aksine, yasaya uymayanlara getirilen 25.000 TL’lik cüzi ve göstermelik para cezası, milyonlarca dolarlık esaret endüstrisi için son derece trajikomik bir miktar olarak tarihe geçti.

Kaynaklar: Australia for Dolphins, Mexico News Daily