Yazı: Natalie Prosin*, 26.05.2015
Şempanzeler, insanlar gibi özerk, varlığının farkında, kendini kontrol edebilen, bilinçli, duygusal, sosyal ve algı kapasitesi yüksek hayvanlar. Buna rağmen, insan olmayan bütün hayvanlar gibi, onlar da yasalar önünde “nesne” kabul ediliyorlar. Mahkemeler tarafından gözetilen hiçbir yasal hakları yok. Yani, neredeyse diğer tüm hayvanları dışlayan cılız birtakım hayvanları koruma yasaları dışında, şempanzelerin menfaatleri hala korunmuyor.
Eğer bu varlıklar “nesne” yerine “insan” olarak sınıflandırılsalardı, durum çok daha farklı olurdu. İnsanların en azından bir temel hakkı var. Tüzel kişilikler, şahıslar o kadar çok sayıda yasal hakka sahipler ki, bunların tamamını listelemek imkansız. Fakat yasalar önünde kişilik sayılmak sadece insanlara özel bir durum değil: şirketlerin, gemilerin, dini idollerin, hatta bir nehrin bile insani yasalardan yararlanması onaylanmış durumda. Bu varlıklara insanlar gibi uçsuz bucaksız haklar tanınmasa da belirli yasal haklar verildi. Örneğin, Amerika’da şirketlerin mahkemeye verme veya verilme ve Yeni Zelanda’da, Whanganui Nehri’nin kendine ait nehir yatağına sahip olma hakkı var.
İnsan Olmayan Canlıların Hakları Projesi
Steven M. Wise tarafından kurulmuş olan “İnsan Olmayan Canlıların Hakları Projesi” (NhRP – The Nonhuman Rights Project), yasal olarak “nesne” kabul edilen, maymun, fil, yunus ve balinaların (dünya üzerinde bilinçsel olarak en komplike zekaya sahip bazı hayvanlar), nesneden öte mahkeme önünde yasal kişilik olarak kabul edilmesini amaçlamaktadır. Onlar hakkında yapılan pek çok araştırma da gösteriyor ki; bu türlere mensup hayvanlar, güçlü bir otonomik (bağımsız, özerk) duyuya sahipler. Hayatlarını refleks veya iç güdülerine bağlı olarak değil, karmaşık iç bilinçsel süreçlere dayanarak kararlar alıp, hareketlerinin devamlılığını sağlayarak sürdürüyorlar. Bu hayvanları laboratuarlara hapsetmek, tek başlarına havuzlara veya kafeslere kilitlemek, gösteri yapmaya zorlamak ve onları “evcil hayvan” olarak sahiplenmek, otonomik yapılarına ağır bir şekilde müdahele ediyor. Bu nedenle NhRP, özerkliklerini koruyabilecekleri en temel yasal hakkın onlara iade edilmesini istiyor: Fiziksel özgürlük…
Habeas corpus: Bu vücut senin
Bu doğrultuda NhRP, 2013 yılında dört şempanze için New York eyaletinde “habeas corpus” bildirisi amacıyla üç dilekçe verdi. Habeas corpus (Latince: Bu vücut senin) hapsolmuş bir kişinin ya da hapsolmuş kişi adına çabalayan üçüncü şahsın tutukluğuna meydan okumasını meşru kılıyor. Habeas corpus iki adımdan oluşan bir süreç. İlk adım esir alan kimsenin mahkemeye gelmesini ve kişiyi neden esir tuttuğunu yasal olarak kabul edilebilir bir şekilde açıklamasını gerektiriyor. Bu adım için öncelikle esir alan kimsenin mahkemeye çıkmasını gerektirecek bir yargıç kararı veya tutsaklığın nedenini açıklama zorunluluğu getiren bir ihbar veya bildiriye sahip olmak gerekiyor. İkinci adım ise tutsağın serbest bırakılıp bırakılmayacağına karar vermek için adli takip başlatmak.
20 Nisan 2015 haftasında, New York’taki bir Yüksek Adalet Mahkemesi NhRP’nin isteği üzerine geçmişte eşi benzeri görülmemiş bir karar alma konusunda adım attı. Habeas corpus kanuna uygun olarak, Stony Brook Üniversitesi’nde hareket kabiliyeti araştırmasının denekleri olan, davacı Hercules ve Leo adlı şempanzeler adına Sebep Unsurunun Yargısal Denetimi gerektiği belirlendi. Sebep Unsurunun Yargısal Denetimi gözaltında bulunan kişinin suçunun saptanabilmesi için mahkeme davetine eşdeğerdir, fakat davacı şüphelinin vücudunun doğrudan mahkemeye getirilmesini talep etmez. Sebep Unsurunun Yargısal Denetimi kararına karşılık davalılar mahkemeye çıkmalı ve Hercules ile Leo’nun alıkoyuluşunun neden yasal olduğunu açıklamalıdırlar.
İnsanlık ve insan olmayan bireylerin tarihinde ilk kez!
İlk kez bir mahkeme, insan olmayan hayvan bireylerinin, yasadışı alıkonmalarına engel olacak haklara sahip yasal bireyler olarak addedilerek duruşma yapma yönünde karar aldı. Eğer bu hak onlara verilirse, şempanzeler yeniden özgür olacak ve Kuzey Amerika’da şartları Afrika’daki doğal yaşam ortamlarına en yakın şekilde oluşturulmuş, başka şempanzelerle grup halinde yaşayacakları Florida’daki Save the Chimps’ koruma alanına transfer edilecekler.
Hercules ve Leo’nun davasının yanı sıra, NhRP‘nin New York’ta iki farklı önemli davası daha var. Daha geçen yıl, orta dereceli temyiz mahkemesi farklı bahanelerle Tommy ve Kiko adlı şempanzelerin hakim önüne çıkma emri verilmesi için “insan” olmadıklarına, yani bu hakka sahip olmadıklarına karar vermişti. NhRP, New York Temyiz Mahkemesi’nden davayı daha yüksek bir mahkemeye devretmesini rica etmişti. Bu sıralarda aynı zamanda bir veya daha fazla tutsak filin özgürlüğü için hazırlıklarına başladığımız bir sonraki davamıza odaklanıyoruz.
İnsan Olmayan Canlıların Hakları Projesi davaları dikkatlice hazırlamak için tam yedi yıl harcadı. Bu davalar türlerinin ilk örneği ama kesinlikle son değiller. Yarın, Hercules ve Leo mahkemedeki yerlerini alacaklar.
(*Natalie Prosin “İnsan Olmayan Canlıların Hakları Projesi”nin yöneticisidir. Brown Üniversitesi’nin Halkla İlişkiler bölümünde yüksek lisans yapmış, Boston Koleji Hukuk Fakültesi’nden hukuk doktoru olarak mezun olmuştur)
Çeviri: Elif Karadeniz
Kaynak: Wired.com – Why We Must Give Apes the Right to Bodily Liberty
Düzenleyen: Yunuslara Özgürlük Platformu
Özel notumuz
Yazının başlığı belki de “Neden hayvanlara fiziksel özgürlük hakkını iade etmeliyiz?” olmalıydı. Çünkü onların özgürlüklerini zorla ellerinden alan insan, zaten doğuştan gelen bir hakkı vermeye yetkili değildir. Bu hakkı ancak hayvanlara “iade edebilir”. “Hak tanıma”, özünde hayvan ve insan arasında katı bir hiyerarşi barındırdığı için kabul edilemez.
Pratikte ise hayvanları mal ve köle konumuna indirgeyen ve hayvanların istismar edilmesini mazur gösteren yaklaşımlar ve uygulamalar hala aynı keyfiyet ve gaddarlıkla sürüyor. Buna rağmen, yasal düzeyde hayvanların “birey” olarak kabul edilmelerini sağlamak ve diğer hayvanlar için emsal teşkil edecek adımlar atmak adına mücadele tüm hızıyla sürüyor. Çünkü, NhRP’nin de dediği gibi, “Şempanzeler ve insan olmayan diğer tüm hayvanlar, yasal hakları olmadığı için, kendilerinden faydalanmak isteyenlerin çıkarlarına karşı bütünüyle savunmasızlar.” Mevcut değerler zincirini tek tek zayıflatan bu örnekleri biz de yakından takip ediyoruz.
İlgili haber: Hindistan, 2013’te bilimsel veriler ışığında ve etik gereği, yunusları “insan olmayan bireyler” olarak kabul eden ilk ülke olmuştu.
Yunus Parkları Kapatılsın (Hindistan)
Yeşil Gazete (Hindistan)