Land of Legends yunus parkına suç duyurusu: Yasadışı üretim

Antalya Rixos Hotel Land of Legends bünyesindeki yunus gösteri merkezinde tespit edilen yasadışı fiilerden biri, birden fazla kez belgelenen doğum yoluyla yunus üretimi, yasaya aykırı olarak "kapasite artırımı".

Türkiye’de yeni yunus parklarının açılması ve mevcut tesislerde esaret altında yunus üretimi yasaklanmış olmasına rağmen, Antalya’daki The Land of Legends adlı tema park bünyesinde faaliyet gösteren yunus gösteri merkezinde en az iki yunusun doğduğu sosyal medyada paylaşılan videolarla belgelendi. Hayvan hakları örgütleri ve Antalya Barosu yunus parkı işletmecileri ve denetleme yetkili kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulundu. Ancak yunus parkı işletmecileri ve denetlemekle yükümlü ilçe tarım müdürlüğü hakkında takipsizlik kararı verildi. İtiraz başvurusu yolda.

3 Aralık 2025, Antalya / İstanbul – Yunuslara Özgürlük Platformu ve Hayvan Hakları İzleme Komitesi ile Antalya Barosu Hayvan Hakları Kurulu, Antalya Serik’teki Rixos Hotel Land of Legends kompleksinde yer alan yunus gösteri merkezinde tespit ettikleri hayvan hakları ihlallerine ilişkin Serik Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun çeşitli hükümlerine aykırılıklar dolayısıyla yunus parkı işletmecilerine yasal yaptırım uygulanmasını talep eden dilekçede, kanunun 24. maddesi uyarınca yunusların koruma altına alınması, tesisin tekrar hayvan bulundurmasının yasaklanması ve işletmenin yunuslar üzerinden yürüttüğü ticari faaliyetlerine son verilmesi için gerekli birimlere bildirimde bulunulması istendi. 

Ancak savcılık tarafından eksik soruşturma yürütülerek yunus parkı işletmecileri hakkında takipsizlik kararı verildi. Bu takipsizlik kararına karşı itiraz başvurusu hazırlığı sürüyor.

Cezalar yetersiz, gerektiği şekilde uygulanmıyor

Hayvan hakları örgütlerinin yıllar süren mücadelesi sonucu, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda 2021 yılında yapılan değişiklik ile yeni yunus parklarının açılması ve mevcut yunus parklarının üretim ile ithalat yoluyla kapasite artırmaları yasaklanmıştı. Ayrıca, TBMM Hayvan Hakları Komisyonu en fazla iki yıl içinde kapatma kararı önermişken ve hayvan hakları örgütleri bu sürenin uzatılmasına karşı çıkmışken, yasada yunus parklarının kapanış süresi on yıl olarak belirlenmişti.

Ancak, halihazırda faaliyette olan The Land of Legends yunus parkında ile 2023’te kapanan Marmaris Onmega Yunus Gösteri ve Terapi Merkesi’nde belgelendiği üzere, yasaya aykırı olarak yunus üretimi ile kapasite artırımına gidilmekte, yetkili kurumlarca bu yerlerde denetimler gerektiği gibi yapılmamaktadır. Söz konusu yasaklara ilişkin kesilmesi gereken idari para cezalarının da, yasağın niteliği itibarıyla çok düşük olduğu, ancak buna rağmen gerektiği gibi uygulanmadığı dahi görülmektedir.

Yasağa rağmen yunus üretimi devam, yavruların durumu meçhul

Videolar ve ekran görüntüleriyle desteklenen şikayet dilekçesinde; mevcut yasal düzenlemelere aykırı olmasına rağmen, The Land of Legends bünyesindeki yunus parkında 2022-2025 yılları arasında en az iki kez yunus üretiminin yapıldığına, doğum yoluyla “kapasite artırımına gidildiğine”, gebelik ve doğum süreçlerinin veteriner hekimler başta olmak üzere tesis çalışanlarınca kayıt altına alınıp kamuya açık şekilde paylaşıldığına dikkat çekildi.

Tesiste çalışan bir veteriner hekim tarafından sosyal medyada yayımlanan ve diğer tesis çalışanları tarafından da paylaşılan görüntülerde, 2022 yılında gebe bırakılan bir dişi yunusun 2023’te doğum yaptığı ve yavrusuyla birlikte havuzda yüzdüğü görülüyor. Aynı veteriner hekimin 2025 tarihli ve “yeni bir doğum” başlıklı başka bir paylaşımında, tesisteki bir yunusa yine ultrason uygulandığı, gebeliğin takip edildiği ve yeni bir yunusun dünyaya geldiği görülüyor.

Hayvan hakları örgütlerinin ve baronun ayrıntılı kimlik ve sağlık kontrolü taleplerine rağmen, doğan yavru yunusların hayatta olup olmadıkları dahi bilinmiyor. Yetkili bakanlıklar tarafından fotoğraflı sırt yüzgeci kaydı ve genetik kimliklendirme gibi yasal takibi kolaylaştıran ve şeffaf hale getiren kayıtların dosyaya sunulmaması nedeniyle bu kayıtların olup olmadığı, ölen veya doğan yunusların nasıl kaydedildiği ya da resmi kurumlara bildirilip bildirilmediği, bildirilenlerin ise gerçeği yansıtıp yansıtmadığı konuları ciddi şüphe barındırmaktadır.

Buna karşın başvuru sonucu temin edilen evraklarda, 2025’te yasadışı şekilde doğan bir yavrunun, “eğitim verilmemesi, gösterilerde kullanılmaması ve diğer yunuslardan ayrı tutulması” koşuluyla, yasadışı fiillerde bulunduğu tespit edilen aynı tesise yine “yediemin” olarak bırakıldığı iddia ediliyor.

Yunus parklarında “suni dölleme” işkencesi

Genellikle esaret altında yunus ve balina üretimi çiftleşme gibi doğal yollarla değil, “insemination” adı verilen “suni dölleme / suni tohumlama” yöntemiyle yapılıyor. İşlemin doğası gereği hayvanlara zorla müdahale içeren bu yöntemde hem dişi hem de erkek yunusların cinsel şiddete uğradığı, cinsel organlarının manipüle edilerek erkek bireylerden sperm toplandığı ve dişilerin cinsel organına çeşitli objeler veya insan eli sokularak yerleştirildiği biliniyor.

Dilekçede bu olası yönteme değinen hayvan hakları örgütleri, kanuni ve tıbbi gerekçeler hariç hayvanlara ya da onların ana karnındaki yavrularına zarar verebilecek sunî müdahaleler yapmanın ve gebe ya da yeni ana hayvanların “çalıştırılmasının” Hayvanları Koruma Kanunu’na aykırı olduğunun altını çizdi.  

Aynı zamanda şikayet başvurusunda tesis altyapısı ve düzeni açısından su derinliğinin diz boyunda olması, güneş korumasının yetersizliği ve hayvanların insanlarla doğal olmayan şekillerde yüzmeye zorlanması sebebiyle, hayvanları doğalarına ve davranışlarına aykırı ortamlarda bulundurma, aşırı sıcağa maruz bırakma ve fiziksel / psikolojik acı çektirme suretiyle hayvana işkence ve hayvana zalimce muamele fiilerinin işlendiği vurgulandı.

Bakanlık yetkilileri hakkında da “görevi ihmal ve kötüye kullanma” şikayeti

Suç duyurusunda yalnızca işletme değil, denetim yapmakla yükümlü kamu kurumları da şüpheli olarak yer aldı. Dilekçede, Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı il ve ilçe müdürlüklerinin 2021’den bu yana eksik denetim yaptığı şüphesinin yüksek olduğu, video ve fotoğrafların da bu ihmal şüphesini açıkça gösterdiği belirtildi.

Kanıt olarak sunulan videolarda görülen tarihlerin geriye dönük değerlendirilmesi ve kronolojik incelenmesi sonucunda, tesisin “kapasite artırımı” yasağından itibaren son dört yıldır Tarım ve Orman Bakanlığı il ve ilçe müdürlükleri tarafından “kasten veya ihmal suretiyle” gerektiği şekilde denetlenmediği ve işletmecilerin yasaya aykırı fiilleri nedeniyle yaptırımla karşılaşmadığı şüphesi vurgulanarak, ilgili kamu kurumlarındaki görevliler hakkında da Türk Ceza Kanunu’nun görevi ihmal ve kötüye kullanma ile ilgili maddeleri kapsamında soruşturma ve yaptırım uygulanması talep edildi.

Savcılıkça şikayete konu olaya ilişkin tüm denetim evrakları ve varsa kesilmiş idari para cezalarını ilgili kurumdan istenmesine rağmen, kurumun sadece tek bir doğuma ilişkin evrak sunduğu belirtildi. Ancak, başkaca denetim evrakı ve diğer yunus doğumuna ilişkin idari para cezası evrakı sunamayan Serik İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü yetkilileri hakkında Savcılıkça eksik soruşturma yürütülerek takipsizlik kararı verildi. Bu takipsizlik kararına karşı itiraz başvurusu hazırlığı sürüyor.

“İhmal değil, tüm taraflarca işlenen sistematik suç”

Şikayet başvurusunu takip eden Av. Ecenur Kovancı ve Av. Neslihan Parmaksız Güner, “Her yeni doğumun yasağa rağmen sosyal medya üzerinden rahatlıkla paylaşılması, yalnızca esaretin normalleştirildiğini değil, yetkili kurumların denetim ve yaptırım eksikliğini de kanıtlar niteliktedir. Bu sadece bir ihmal değil, sistematik bir suç. Bu durum yalnızca kapasite artırımı yasağının ihlal edildiğini değil, aynı zamanda hayvanlara yönelik bilinçli bir istismarın ve kötü muamelenin ilgili tüm taraflarca devam ettirildiğini gösteriyor. Kamu davası açılması ve tesis ile kamu çalışanlarının yasal yaptırımla karşılaşması için süreci sonuna kadar takip edeceğiz,” açıklamasında bulundu.