Yunusların nefesinde mikroplastik tespit edildi

İnsan ve hayvan sağlığı üzerinde olumsuz etkilere yol açtığı daha önceki çalışmalarla belirlenen mikroplastikler, 5 milimetreden daha küçük olan plastik parçacıkları olarak tanımlanıyor.

Bilim insanları yeni bir araştırmada yunusların nefesinde potansiyel olarak zararlı olan mikroplastik parçacıkları tespit etti. Bu çalışma, deniz memelilerinin plastik parçacıklarını soluyarak alabildiklerine dair ilk kanıt niteliğinde.

İnsan ve hayvan sağlığı üzerinde olumsuz etkilere yol açtığı daha önceki çalışmalarla belirlenen mikroplastikler, 5 milimetreden daha küçük olan plastik parçacıkları olarak tanımlanıyor.

Daha önce yapılan pek çok çalışma, deniz memelilerinin dokularında mikroplastiklerin tüketim yoluyla biriktiğini ve sindirim sisteminden diğer organlara geçtiğini keşfetmişti. Örneğin; Ekim 2023’te yayımlanan bir çalışma kapsamında incelenen deniz memelilerinin yarısından fazlasının dokularında en az bir mikroplastik parçacığı bulunmuştu. Ancak, PLOS One dergisinde Ekim ayında yayımlanan yeni araştırma, tıpkı insanların küçük parçacıkları soluduğu gibi, yunusların da inhalasyon yoluyla mikroplastiklere maruz kalabileceğini ilk kez ortaya koymuş oldu.

Araştırmanın ortak baş yazarlarından ve Güney Carolina’daki Charleston Koleji’nde çevre bilimcisi ve halk sağlığı eğitmeni olan Miranda Dziobak, “Yunuslar insan faaliyetlerinden uzakta yaşasalar bile mikroplastikleri soluyabilirler. Bu durum, mikroplastiklerin kentsel gelişme alanlarından ve insan faaliyetlerinden bağımsız olarak artık her yerde karşımıza çıkabildiğini gösteriyor,” dedi.

Parçacıkların rüzgar tarafından taşınması, yaygın kirliliğinin ana faktörlerinden biri olarak biliniyor. 2020’de dünyanın en yüksek dağı olan Everest’in zirvesine yakın kar kütlesinin içinde mikroplastik bulan bilim insanları, 2018’de de gezegenin en derin noktası olan Mariana Çukuru’nda plastik atıklar tespit etmişti.

Her yunus en az bir mikroplastik parçacığı üflüyor

Araştırmacılar Haziran 2023’te, Florida’daki Sarasota Körfezi’nde ve Louisiana’daki Barataria Körfezi’nde “yakala ve serbest bırak” yöntemiyle 11 afalina türü yunusun nefesini inceledi. Araştırma ekibi, yunusların nefes aldığı deliklere petri kabı yerleştirerek örnekler aldı. Kapları mikroskop altında incelediklerinde, her yunusun en az bir mikroplastik parçacığı üflediğini buldular.

Yunuslarda bulunan plastik türlerinin, daha önce insan inhalasyon çalışmalarında gözlemlenenlerle benzer olduğu ortaya çıktı. En yaygın olanının, giysilerde sıkça kullanılan ve özellikle sıcak suyla yıkandığında büyük miktarda parçacık salan “polyester” olduğu görüldü.

“Yunusların mikroplastikleri hem soluduklarını hem de tükettiklerini doğrulamak, bu türlerin mikroplastiklere maruz kalma düzeyinin daha önce tahmin ettiğimizden çok daha fazla olduğunu gösteriyor,” diyen Duke Üniversitesi ekoloji doktora öğrencisi Greg Merrill, Kasım 2022’de yayımlanan bir çalışmayı hatırlatarak, mavi balina gibi büyük balina türlerinin de her gün 10 milyon mikroplastik tüketebileceğini tahmin ettiğini belirtti.

Dziobak ise, “Önceki araştırmalar, okyanusta bulunan mikroplastiklerin dalga aktiviteleriyle atmosfere fırlatıldığını gösteriyor. Bu yüzden yunuslar gibi yüzeyde soluyan diğer deniz memelileri de bu parçacıklara maruz kalabilir,” dedi.

Fotoğraf: Todd Speakman/National Marine Mammal Foundation, MMPA/ESA Permit No. 18786-03

Mikroplastikler, hayvan ve insan sağlığı

Dünya genelinde insanlar ve yabani hayvanlar, hava, su ve gıda aracılığıyla, yutma ve soluma yoluyla çevrelerindeki mikroplastiklere maruz kalıyorlar. Sağlık sorunları yaratan bu küçük plastik parçacıklarını solumanın, insanlarda akciğer iltihabı ve diğer solunum sorunlarına yol açabileceği ortaya konmuş durumda.

Yeni araştırmanın yazarları, yunuslarda mikroplastik inhalasyonu hakkında daha fazla bilgi edinmenin, çevre ve insan sağlığı açısından da önemli veriler sunacağı görüşünde: “Afalina türü yunuslar, doğal yaşam ortamlarında en az 40 yıl yaşayan ve bazı popülasyonları yıl boyunca aynı bölgelerde kalan uzun ömürlü hayvanlardır. Yerel ve bölgesel düzeyde ekolojik bozulmaları tespit etmede faydalı olan yunus sürüleri, aynı sularda yüzen, aynı balık türlerini yiyen ve kıyı boyunca yaşayan insanlar için bilim insanlarına daha fazla bilgi sağlayabilir. Çünkü deniz memelileriyle fizyolojik özelliklerimiz benziyor ve aynı deniz canlılarını tüketiyoruz. Bu yüzden bu araştırma insan sağlığı için önemli sonuçlar doğuruyor.”

Marine Pollution Bulletin dergisinde yayımlanan yeni bir çalışmanın baş yazarı olan Merrill, plastik çöplerin ve atıkların, denizde sürüklenen ölü kalamarlarınkine benzer ses dalgaları yarattığını ve benzer akustik imzaya sahip olduğunu ortaya çıkardı. Bu durum, kalamarla beslenen bazı balina türleri için sağlık riski oluşturuyor.

Kaynak: CNN, The Guardian