Aralık 2011’de Facebook’taki Yunus Parkları Kapatılsın sayfamıza gelen bir ihbarla Bodrum’a 3 yunus getirildiğini ve 5-6 m2’lik bir alanda ağlarla denize hapsedildiklerini öğrenmiştik. Bu bilgiyi teyit edip harekete geçtikten bir süre sonra, bir mors ve iki deniz aslanının da bu deniz hapishanesine kapatıldığına dair bilgilere ve fotoğraflara ulaştık.
Basında çıkan haberlerle kamuoyu yaratmaya ve yasal başvurularımızı yapmaya devam ettik. O tarihten bu yana Bodrum’daki yunus gösteri merkezine yönelik yürüttüğümüz mücadelede, yerel sivil toplum kuruluşlarının azmi, tiyatrocu Özge Özder, Levent Kazak ve 20 bin Change.org imzasıyla sürece çok büyük katkı sağlayan Buket Uzuner’in katılımıyla hep birlikte Kaş Yunus Parkı’nın Nisan 2013 sonunda kapatılmasını sağlamıştık.
Bodrum’daki tesis ise, tüm başvurularımıza rağmen büyümeye devam etmişti. Hatta Kaş’taki merkezin kapatılmasından bir yıl önce, baskılarımız sayesinde iş yapamayan Kaş Yunus Parkı, buradaki dört yunustan ikisini bir gece yarısı gizli gizli kamyonların arkasında Bodrum Yunus Parkı’na transfer etmişti! Şu anda o yunusların akibeti ise belirsiz!
Bu yıl Bodrum’daki arkadaşlarımız ve Yaban Hayatı Eylem Grubu Başkanı Emekli Büyükelçi Süha Umar ile birlikte yeniden harekete geçtik ve Bodrum Yunus Parkı işletmecilerinin uluslararası sözleşme belgelerinde yaptığı usulsüzlükleri ortaya koyarak Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı başta olmak üzere ilgisi olan sekiz ayrı bakanlığa başvurduk.
Avrupa Konseyi’ne şikayet başvurumuzu ilettik
John. E. Scanlon’un başkanlığını yaptığı ve bu parkta esir tuttukları hayvanlar için gerekli yasal belgelerin alındığı, fakat sahte belgeler ile kandırılan CITES (Nesli Tehlike Altındaki Türlerin Ticaretine İlişkin Sözleşme) Komitesi’ni de Bodrum başta olmak üzere Türkiye’deki gösteri merkezlerindeki usulsüzlükler hakkında ayrıntılı eklerle bilgilendirerek konuyu uluslararası düzeye taşıdık.
Komiteden dosyanın en yakın zamanda inceleneceğine dair yanıt aldık. Ric O’Barry’nin Nisan 2014’te ilgili bakanlıklara gönderdiği mektup ise, uluslararası farkındalığı büyük ölçüde artırdı. Kaş sürecinde bize büyük destek veren ve yunusların yanında yer alan Buket Uzuner’in bir kez daha devreye girmesiyle birlikte www.change.org/bodrumyunusparkinahayir adresinde bugün 40.000 imzaya ulaşan imza kampanyası başlatıldı.
Bodrum’da ilk eylem
20 Haziran Cuma günü imzaları teslim etmek ve Bodrum’daki deniz hapishanesinin kapatılıp tutsak deniz memelilerinin koruma altına alınmasını talep etmek üzere büyük bir umutla Bodrum’a gittik. Kendi yaptıkları pankartlarla çevredekilere müthiş mesajlar veren Bodrumlulardan eyleme harika bir destek geldi! Halihazırda süreci takip eden Mavi Yol Girişimi, Bodrum Kent Konseyi, Bodrum Sualtı Derneği, TEMA Vakfı Bodrum Gönüllüleri, Bodrum Gezi Dayanışması ve Bodrum Çarşı taraftar grubu gibi birçok yerel sivil toplum kuruluşu ve oluşum, Bodrum Belediye Meydanı’ndaki boykotumuzda yanımızdaydı. Tiyatrocu Kaan Çakır ve Gülbin Yeşil de, esaret karşıtı demeçleriyle bize çok büyük bir güç verdiler. Bir kez daha hepsine tek tek teşekkür ediyoruz!
Bundan sonra yerelde yürütülecek mücadele, hepsinden önemli olacak ve Bodrum Yunus Parkı’ndaki tutsak deniz memelilerinin kaderinde çok önemli bir rol oynayacak. Kaş’ta olduğu gibi hep birlikte Bodrum’daki hayvan esaretinin, ticaretinin ve bundan beslenen çıkar çevrelerinin de sonunu getireceğiz!
Mehmet Kocadon’un saygısızlığı
Bodrum Belediye Başkanı Kocadon imza teslimine gelmedi!
Bodrum Yunus Parkı’na 2011’de “içkili lokanta” ve “yunus gösteri merkezi” ruhsatını bizzat veren ve ruhsatın altında imzası bulunan Mehmet Kocadon ise, vekili aracılığıyla bize hasta olduğunu iletti ve tüm tepkilere rağmen, bir ay önce aldığımız, birkaç kez teyit ettiğimiz imza teslimi randevusuna gelmedi. Oysa boğazlarından rahatsız olduğu için görüşmeye gelemediği söylenen Kocadon, aynı gün, 20 Haziran Cuma günü, Hürriyet Gazetesi haberine göre arkadaşı Ali Şen’i ziyarete gitmiş, bir de Peksimet Köyü’ne uğrayarak bunu kendi Twitter hesabında duyurmuştur! Tam da bizim kendisini beklediğimiz ama “hasta olduğu gerekçesiyle” bizi vekiline yönlendirdiği saatlerde…
Yunuslara Özgürlük Platformu olarak bunu, imza atarak taleplerini dile getiren Türkiye’deki onbinlerce duyarlı vatandaşa ve Bodrumlulara yapılmış bir saygısızlık olarak değerlendiriyoruz. 2011’den bu yana yaptığımız resmi başvurulara yasal süre içinde bile gerekli yanıtı vermeyen ve ruhsatını verdiği yunus parkıyla ilgili yüzleşmekten çekinen Mehmet Kocadon, bu tavrıyla, bu tesiste belgeleriyle açıkladığımız hak ve hukuk ihlallerine sessiz kalarak usülsüzlüklere göz yumduğunu dolaylı olarak bize beyan etmiştir.
Alman sivil toplum kuruluşlarına Bodrum’da yeniden yunus parkı açılmayacağını sözünü verdikten tam iki ay sonra iş yeri açma ruhsatını imzalayan Kocadon, başta bölge sakinlerinin ve sivil toplum kuruluşlarının tepkilerine kulak vererek, belediye başkanı olduğu Bodrum’un hayvan hakkı ihlalleriyle anılan bir ilçe olmayacağını tüm Türkiye’ye ve dünyaya göstermek için artık harekete geçmelidir. Sözünü tutmayarak açılmasına neden olduğu Bodrum Yunus Parkı, Türkiye’de kapatılan üçüncü yunus gösteri merkezi olarak diğerlerine örnek olmalıdır. Buket Uzuner, yerel stk’lar ve Yunuslara Özgürlük Platformu temsilcilerinin randevuyla makamında görüştüğü Bodrum Kaymakamı Dr. Mehmet Gödekmerdan da aynı sorumluluğu taşımaktadır.
Başkan Vekili’ne teslim ettiğimiz 40.000 imzayı ve başvuru/bilgilendirme dosyalarını yazılı bir şekilde kayıt altına aldırdık. Yasal süre içinde kendilerinden alacağımız resmi yanıtı tüm Türkiye’yle paylaşacağız!
Hürriyet Gazetesi ve Başkan Kocadon’un Twitter hesabından bilgi ve görüntüler
Basın Açıklamaları
İnsan tabiatın efendisi değil, bir parçasıdır
Yazar Buket Uzuner: “Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’dan bir ay öncesinde randevu almamıza rağmen kendisinin bize vakit ayırmamış olmasını üzüntüyle karşılıyorum. Dün Meclis Çevre Komisyonu 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu tasarısında yeni yunus parklarının açılmayacağına dair madde Genel Kurul’da görüşülmek üzere onaylandı. Anlamamız gerekiyor ki, insan tabiatın efendisi değil, bir parçasıdır. Yunusların özgürlüğü için verdiğimiz bu mücadele tüm canların hak ve özgürlüklerini temsil eden sivil bir girişimdir. Bu doğrultuda Bodrum Yunus Parkı’nın en yakın zamanda kapatılmasını ve bu ihlallerin son bulmasını bekliyoruz. Sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız.”
Yunus parklarındaki hukuksuzluklar CITES’e şikayet edildi
Yunuslara Özgürlük Platformu’ndan Öykü Yağcı: “2011’den bu yana yetkili makamlara Bodrum Dolphin Park olarak bilinen bu tesisteki tüm hak ve hukuk ihlallerini bildirdik. Bu yıl da başta Yaban Hayatı Eylem Grubu Başkanı emekli büyükelçi Süha Umar’ın ve Bodrum sakinlerinin desteği ile mücadelemizi büyüttük. En son CITES’e (Nesli Tehlike Altındaki Türlerin Ticaretine İlişkin Sözleşme) ayrıntılı bir başvuru yaparak buradaki hak ve hukuk ihlallerini uluslararası platforma taşıdık. Flipper’ın eski eğitmeni, aktivist Ric O’Barry de tüm dünyada yaptığı gibi, Bodrum yunus parkının kapatılması ve esaret endüstrisinin sonlandırılması için yetkili bakanlıklara başvuruda bulundu. Hep birlikte Bodrum’daki deniz içindeki kafeslerin yıkılması ve yunuslarla birlikte diğer tutsak deniz memelilerinin bir daha esir olmaması için çalışıyoruz. Türkiye çapında hayvan esaretinin sonlandırılması için mücadeleye devam edeceğiz.’
Türkiye’de geçerli tüm yasalara ve uluslararası sözleşemelere aykırı
Yaban Hayatı Eylem Grubu Başkanı Emekli Büyükelçi Süha Umar: “Yunuslara Özgürlük Platformu son derece doğru bir işe el atmıştır. Bodrum’da faaliyette bulunan yunus parkı Türkiye’de geçerli bütün yasalara ve uluslararası sözleşmelere aykırıdır. Bu aykırılık da resmi makamlar tarafından tescil edilmiştir. Bu yunusların ülkeye girmeleri belli ithalat koşulları altında yapılıyor. Bu ithalat koşulları ortadan kalkmıştır. Bu yunuslar, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından teyit edildiği gibi Türkiye’de kaçak olarak bulunmaktadır. Yunusların yurt dışına çıkarılması için talimat verilmiştir ama bu talimat uygulanmamaktadır. Diğer bir husus da, bu yunus parkının gerekli bakanlıklardan izin almamış olmasıdır. Sadece Bodrum Belediyesi’nden usüllere aykırı bir izinle faaliyetini sürdürmektedir. Kaymakamlık’tan isteğimiz ise, yasaların bir an önce uygulanması, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın vermiş olduğu talimat çerçevesinde bu yunusların derhal Türkiye dışına çıkarılması ve korunmasıdır.”
Hiçbir canlıyı esaret altında görmek istemiyoruz
Tiyatrocu Kaan Çakır: “Ortakent’te oğlumla yaptığım gezi sırasında 4-5 yunus yanımıza geldi, bizi selamladı ve teknemizin altından geçtiler. Bu mutlu anı oğlumla birlikte yaşama şansı yakaladık. Doğal ortamda caretta carettalara bile rastlamak mümkünken hiçbir canlıyı esaret altında görmek istemiyoruz.”
Kampanyamız hala devam ediyor. Destek vermek, detaylı bilgi almak ve paylaşmak için: www.change.org/BodrumYunusParkinaHayir