Hapishanede değil, doğada: Boğaz’da yunus gözlemi

Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) bir süredir ara verdiği yunus gözlem turlarına yaklaşık iki senedir, özellikle yaz aylarında devam ediyor. Biz de Yunuslara Özgürlük Platformu olarak her yıl en azından bir kez katılmaya çalışıyor, geri kalan zamanlarda da vapur yolculuklarımızda denizden gözlerimizi ayırmayarak Boğaz’ın özgür yunuslarına rastlamayı umuyoruz. Çoğu zaman da denk geliyoruz!

Belgelendirme, bilgilendirme ve farkındalık

Bu gözlem turlarının bizim için önemi büyük. Öncelikle İstanbul’un kimliği denizle bu kadar özdeş ve deniz yaşamı bu kadar hareketliyken, şehirde iki farklı yunus gösteri merkezi olmasını anlayamıyoruz! Bu nedenle bu tesislerin perde arkasında yunusların ve diğer deniz memelilerinin (mors, fok, beyaz balina, deniz aslanı gibi) çektiği işkenceleri bilmeyenlere anlatmak ve tüm canlıların doğal yaşam ortamlarında kalmaları gerektiğini göstermek için, bu turları hem belgelendirme, hem de bilgilendirme fırsatı olarak görüyoruz. Tıpkı Kaş’taki yunus parkına karşı başlattığımız mücadelenin bir parçası olarak, bu yaz Kaş ilköğretim okullarında yerel STK’larla ortaklaşa düzenlediğimiz bilgilendirme seminerleri ve yunus gözlem turları gibi… Böylece Kaş’taki öğrencilere bilet yerine dürbün verme ve “doğada zaman geçirerek doğa koruma” mantığını anlatma şansımız oldu.

Bir diğer önemsediğimiz şey de, TÜDAV gözlem turlarının yunuslara zarar vermeyecek şekilde düzenlenmesi ve turlar sırasında İstanbul Boğazı’nda yaşayan yunus türleriyle ilgili (mutur, tırtak, afalina) bilgiler verilmesi. Gözlem sırasında görülen yunuslar tarih, zaman, mekan özellikleriyle kaydediliyor, sırt yüzgeçleri ve kuyruklarının fotoğrafları çekilerek kimliklendiriliyor, isimlendiriliyorlar. Yani bu turlara katılarak yalnızca yunusları doğal yaşam ortamlarında görmüyor, aynı zamanda çektiğimiz ve paylaştığımız fotoğraflarla da bilimsel araştırmalara biz de katkıda bulunabiliyoruz. Tura katılıp da yunusların fotoğraflarını çekebilen herkes gibi…

Yılın ilk gözlemi

Aklımızda özgür yunusların geçen seneden kalan anılarıyla birlikte yine bir yaz günü dürbünlerimizi ve fotoğraf makinelerimizi sırtlayarak Haydarpaşa Limanı’ndan tekneye bindik ve bizim için yılın ilk gözlem turunu gerçekleştirmek için Boğaz’a doğru açılmaya başladık.

28 Temmuz Cumartesi günü yaptığımız gözlemin ilk saatleri sessiz geçti. Uzaklarda minik yüzgeçleriyle koyu renkli ve ufak muturları gördüysek de bir türlü görüntülemeyi başaramadık. Muturlara yaklaşma umudumuz yine suya düşmüştü çünkü Boğaz’daki yunus türlerinden en utangaç olanı her zamanki gibi bu kez de muturlardı. Bir-iki tırtak kaşla göz arasında dalgaların içinde dalıp çıktı. Yağmur bulutları tepemizde gezinmeye başlamıştı ki, nihayet saat 09.30 itibariyle güneşi görebildik. Ardından da ilk afalinalarımızı…

Afalinalar, Flipper dizisinin popülerliği nedeniyle yunus parklarında en çok tutsak edilen yunus türü. Richard O’Barry’nin eğitmenliğini yaptığı, havuzda intihar eden ve Flipper’ı oynayan yunuslardan biri olan Kathy de bir afalinaydı. Belki birçoğumuz şu gerçeği bilmiyoruz: Yunus parklarında gösteri ve terapi yaptırmak için yunus avlayanlar, geride kalan tüm sürünün zarar görmesine, dağılmasına neden olabiliyor. Yani yalnızca avlanan yunusu değil, geride kalanları da zorlu bir yaşam bekliyor. Nitekim, Türkiye’deki yunus parklarında gösteri ve terapi yaptırılan yunusların bir bölümü Japonya’nın Taiji koyundan, Ukrayna ve Rusya’dan geliyor. Bir bölümü de Bakanlık izniyle 2006-2007 tarihlerinde Türkiye sularından avlanan yunuslar. Kaçak avcılığa dair ihbarlar ise bir türlü kanıtlanamıyor.

Gözlem sırasında bu kez uzaktan izleyebildiğimiz sürüler, 3-4 bireylik gruplar halinde avlanıyordu. Boğaz’daki yoğun deniz trafiğinin arasında avlanan yunus sürüleri, her an, hızlı seyreden teknelerin ve motorların tehdidiyle karşı karşıya. Bu nedenle kaptanlara çok iş düşüyor: Yunus sürüsü görünce  mutlaka yavaşlamaları gerekiyor; tıpkı geçiş önceliği verilen taşıtlar gibi…

Çoğu zaman yalnız gezen bir yunus görmek zor çünkü yanında mutlaka sürüsü veya yavrusu oluyor. Eğer bir gün yalnız gezen bir yunus görürseniz, gözlerinizi ovuşturun ve bir sonraki dalgayı bekleyin. Diğeri mutlaka aradan sıçrayacaktır ya da çoktan suya dalmıştır.

Bu aylarda gözlerimiz, sürülerin dışında anne ve babaların yanından ayrılmayan, eğitimlerini Boğaz’ın akıntılı sularında alan yavruları da arıyor. Yavrular, büyüklerinden avlanma tekniklerini, hayatta kalma tüyolarını ve yunuslar için önemli bir gelişim unsuru olan “oyun” davranışlarının nasıl işlediğini öğreniyor. İşte gözlem günü TÜDAV’dan Aylin Akkaya’nın dürbün tespitiyle seçebildiğimiz bu kalabalık sürü de tam dönüş yolunda bizi selamlayarak denizlerimizde görmek istediğimiz hareketleri hem bize, hem de yavrulara bir bir sıraladı!

Son olarak bize veda eden yunus ise, beton İstanbul’un sert delikanlısıydı (delikanlı dememizin nedeni cüssesinden; yoksa cinsiyet tayini yapmamız için karnını görmemiz gerekiyor). Kendisi, sonlara doğru hafif bir sıçramayla “günün ilk ve son cesur yüreği” ünvanını alan afalamızdı!

Hapishanede değil, doğada gözlem

Karanlık bir gün tehdidiyle başlayıp güneşle birlikte salınan afalinalar eşliğinde bir yunus gözlemimiz daha sona erdi. Tek isteğimiz, yunuslar gibi esaret altındaki tüm canlıların doğal yaşam ortamlarına dönebilmesi ve insan müdahalesinden uzak bir şekilde yaşamlarını sürdürebilmesi… Tıpkı bizim gibi… Kendimiz için istediğimiz özgürlükleri onlar için de istiyor, yunus parklarına, sirklere ve hayvanat bahçelerine gitmiyoruz! Çünkü biliyoruz ki bu hapishanelere aldığımız her bilet, okyanuslardan, ormanlardan, çöllerden ve gökyüzünden eksilen binlerce canlı demek.

Sizi de hapishanede değil, doğada gözleme davet ediyor ve geçtiğimiz sene hazırladığımız videoyla başbaşa bırakıyoruz.

* 2011 yılından beri çektiğimiz gözlem fotoğraflarını görmek için bu bağlantıyı, yunus gösterileri ve terapileriyle ilgili bilinmeyen gerçeklerle “Bilimsel Veriler”e ulaşabilmek için burayı, bizi Twitter’dan takip etmek için de lütfen bu bağlantıyı tıklayın.

* TÜDAV’ın yunus gözlem turlarına katılmak, hatta gözlem sırasında sırt yüzgeci ve kuyruk fotoğrafları çekerek yunus araştırmalarına katkıda bulunmak isterseniz lütfen TÜDAV’dan Aylin Akkaya ile irtibata geçin. E-mail: akkayaaylin@yahoo.com / Telefon: +905337739867

(Fotoğraflar: Öykü Yağcı)