Bodrum Yunus Parkı, ticari ismiyle Bodrum Dolphin Park, Türkiye’de hayvan sömürüsü ve ticaretinin hükümet, devlet kurumları ve yerel yönetimler eliyle nasıl desteklendiğinin, etik ve hukuki dayanakların nasıl görmezden gelindiğinin en belirgin örneklerinden biridir.
Aralık 2011’de üç yunusla başlayan, devamında morsları ve deniz aslanlarını da kapsayarak Avrupa Konseyi’ne kadar ulaşan uzun süreli ve kapsamlı mücadelemizin zaman çizelgesi, yunus gösterisi ve yunusla terapi aldatmacasının, daha geniş perspektifte hayvan esaretinin menfaat odaklı siyasal ve ekonomik gerçeklerini ortaya koyuyor.
Yerel yönetimlerden TBMM’ye, eylemlerden uluslararası düzeydeki yasal şikayetlere kadar, Bodrum Yunus Parkı mücadelemizin ayrıntıları ve zaman çizelgesi için tıklayın.
Bodrum’da ilk eylem
20 Haziran Cuma günü change.org adresinde başlattığımız kampanya dahilinde toplanan 40.000 kişinin imzasını teslim etmek ve Bodrum’daki deniz hapishanesinin kapatılıp tutsak deniz memelilerinin koruma altına alınmasını talep etmek üzere büyük bir umutla Bodrum’a gittik. Kendi yaptıkları pankartlarla çevredekilere müthiş mesajlar veren Bodrumlulardan eyleme harika bir destek geldi.
Halihazırda Bodrum Yunus Parkı sürecini takip eden Mavi Yol Girişimi, Bodrum Kent Konseyi, Bodrum Sualtı Derneği, TEMA Vakfı Bodrum Gönüllüleri, Bodrum Gezi Dayanışması ve Bodrum Çarşı taraftar grubu gibi birçok yerel sivil toplum kuruluşu ve oluşum, Bodrum Belediye Meydanı’ndaki boykotumuzda yanımızdaydı. Tiyatrocu Kaan Çakır ve Gülbin Yeşil de, esaret karşıtı demeçleriyle bize çok büyük bir güç verdiler. Bir kez daha hepsine tek tek teşekkür ediyoruz!
Bundan sonra yerelde yürütülecek mücadele, hepsinden önemli olacak ve Bodrum Yunus Parkı’ndaki tutsak deniz memelilerinin kaderinde çok önemli bir rol oynayacak. Kaş’ta olduğu gibi hep birlikte Bodrum’daki hayvan esaretinin, ticaretinin ve bundan beslenen çıkar çevrelerinin de sonunu getireceğiz!
Mehmet Kocadon’un saygısızlığı: İmza teslimine gelmedi!
Bodrum Yunus Parkı’na 2011’de “içkili lokanta” ve “yunus gösteri merkezi” ruhsatını bizzat veren ve ruhsatın altında imzası bulunan Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, vekili aracılığıyla bize hasta olduğunu iletti ve tüm tepkilere rağmen, bir ay önce aldığımız, devamında birkaç kez teyit ettiğimiz imza teslimi randevusuna gelmedi.
Oysa boğazlarından rahatsız olduğu için görüşmeye gelemediği söylenen Kocadon, aynı gün, 20 Haziran Cuma günü, Hürriyet Gazetesi haberine göre arkadaşı Ali Şen’i ziyarete gitmiş, bir de Peksimet Köyü’ne uğrayarak bunu kendi Twitter hesabında duyurmuştur.
Tam da bizim kendisini beklediğimiz ama “hasta olduğu gerekçesiyle” bizi başkan vekiline yönlendirdiği saatlerde…
Yunuslara Özgürlük Platformu olarak bunu, imza atarak taleplerini dile getiren Türkiye’deki onbinlerce duyarlı vatandaşa ve Bodrumlulara yapılmış bir saygısızlık olarak değerlendiriyoruz. 2011’den bu yana yaptığımız resmi başvurulara yasal süre içinde bile gerekli yanıtı vermeyen ve ruhsatını verdiği yunus parkıyla ilgili yüzleşmekten çekinen Mehmet Kocadon, bu tavrıyla, bu tesiste belgeleriyle açıkladığımız hak ve hukuk ihlallerine sessiz kalarak usulsüzlüklere göz yumduğunu dolaylı olarak bize beyan etmiştir.
Türkiye ve Almanya’dan tepki gösteren sivil toplum kuruluşlarına Nisan 2011’de, Bodrum’da yeniden yunus parkı açılmayacağını sözünü verdikten tam iki ay sonra iş yeri açma ruhsatını imzalayan Kocadon, başta bölge sakinlerinin ve sivil toplum kuruluşlarının tepkilerine kulak vererek, belediye başkanı olduğu Bodrum’un hayvan hakkı ihlalleriyle anılan bir ilçe olmayacağını tüm Türkiye’ye ve dünyaya göstermek için artık harekete geçmelidir. Sözünü tutmayarak açılmasına ve “içkili lokanta” sınıfında ruhsat almasına neden olduğu Bodrum Yunus Parkı, Türkiye’de kapatılan üçüncü yunus gösteri merkezi olarak diğerlerine örnek olmalıdır. Buket Uzuner, yerel STK’lar ve Yunuslara Özgürlük Platformu temsilcilerinin randevuyla makamında görüştüğü Bodrum Kaymakamı Dr. Mehmet Gödekmerdan da aynı sorumluluğu taşımaktadır.
Başkan Vekili’ne teslim ettiğimiz 40.000 imzayı ve başvuru/bilgilendirme dosyalarını yazılı bir şekilde kayıt altına aldırdık. Yasal süre içinde kendilerinden alacağımız resmi yanıtı tüm Türkiye’yle paylaşacağız!
Bodrum Belediyesi’nden resmi yanıt alamayınca, BİMER üzerinden Mumcular Belediyesi’ne başvurarak resmi yazışma sonucu edindiğimiz, 22 Şubat 2012 tarihinde tarafımıza gönderilen, resmi makamlara sayısız kez sunulmasına rağmen hiçbir yaptırıma sebebiyet vermeyen, Bodrum Yunus Parkı’nın “içkili lokanta” ve “yunus gösteri merkezi” ruhsatı.
Altında da Mehmet Kocadon’un imzası.
Basın Açıklamaları
Buket Uzuner: İnsan tabiatın efendisi değil, bir parçasıdır
Yazar Buket Uzuner: “Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’dan bir ay öncesinde randevu almamıza rağmen kendisinin bize vakit ayırmamış olmasını üzüntüyle karşılıyorum. Dün Meclis Çevre Komisyonu 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu tasarısında yeni yunus parklarının açılmayacağına dair madde Genel Kurul’da görüşülmek üzere onaylandı. Anlamamız gerekiyor ki, insan tabiatın efendisi değil, bir parçasıdır. Yunusların özgürlüğü için verdiğimiz bu mücadele tüm canların hak ve özgürlüklerini temsil eden sivil bir girişimdir. Bu doğrultuda Bodrum Yunus Parkı’nın en yakın zamanda kapatılmasını ve bu ihlallerin son bulmasını bekliyoruz. Sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız.”
Yunus parklarındaki hukuksuzluklar CITES’e şikayet edildi
Yunuslara Özgürlük Platformu’ndan Öykü Yağcı: “2011’den bu yana yetkili makamlara Bodrum Dolphin Park olarak bilinen bu tesisteki tüm hak ve hukuk ihlallerini bildirdik. Bu yıl da başta Yaban Hayatı Eylem Grubu Başkanı emekli büyükelçi Süha Umar’ın ve Bodrum sakinlerinin desteği ile mücadelemizi büyüttük. En son CITES’e (Nesli Tehlike Altındaki Türlerin Ticaretine İlişkin Sözleşme) ayrıntılı bir başvuru yaparak buradaki hak ve hukuk ihlallerini uluslararası platforma taşıdık. Flipper’ın eski eğitmeni, aktivist Ric O’Barry de tüm dünyada yaptığı gibi, Bodrum yunus parkının kapatılması ve esaret endüstrisinin sonlandırılması için yetkili bakanlıklara başvuruda bulundu. Hep birlikte Bodrum’daki deniz içindeki kafeslerin yıkılması ve yunuslarla birlikte diğer tutsak deniz memelilerinin bir daha esir olmaması için çalışıyoruz. Türkiye çapında hayvan esaretinin sonlandırılması için mücadeleye devam edeceğiz.’
Türkiye’de geçerli tüm yasalara ve uluslararası sözleşmelere aykırı
Yaban Hayatı Eylem Grubu Başkanı Emekli Büyükelçi Süha Umar: “Yunuslara Özgürlük Platformu son derece doğru bir işe el atmıştır. Bodrum’da faaliyette bulunan yunus parkı Türkiye’de geçerli bütün yasalara ve uluslararası sözleşmelere aykırıdır. Bu aykırılık da resmi makamlar tarafından tescil edilmiştir. Bu yunusların ülkeye girmeleri belli ithalat koşulları altında yapılıyor. Bu ithalat koşulları ortadan kalkmıştır. Bu yunuslar, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından teyit edildiği gibi Türkiye’de kaçak olarak bulunmaktadır. Yunusların yurt dışına çıkarılması için talimat verilmiştir ama bu talimat uygulanmamaktadır. Diğer bir husus da, bu yunus parkının gerekli bakanlıklardan izin almamış olmasıdır. Sadece Bodrum Belediyesi’nden usüllere aykırı bir izinle faaliyetini sürdürmektedir. Kaymakamlık’tan isteğimiz ise, yasaların bir an önce uygulanması, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın vermiş olduğu talimat çerçevesinde bu yunusların derhal Türkiye dışına çıkarılması ve korunmasıdır.”
Kaan Çakır: Hiçbir canlıyı esaret altında görmek istemiyoruz
Tiyatrocu Kaan Çakır: “Ortakent’te oğlumla yaptığım gezi sırasında 4-5 yunus yanımıza geldi, bizi selamladı ve teknemizin altından geçtiler. Bu mutlu anı oğlumla birlikte yaşama şansı yakaladık. Doğal ortamda caretta carettalara bile rastlamak mümkünken hiçbir canlıyı esaret altında görmek istemiyoruz.”
Kampanyamız hala devam ediyor. Destek vermek, detaylı bilgi almak ve paylaşmak için: www.change.org/BodrumYunusParkinaHayir