Hayvan esaretini ve sömürüsünü destekleyen şirketlere ve fırsat sitelerine açık mektup

Yunus parklarındaki işkence ve sömürü biçimleri, son beş yıldır gizliliğini yitirmiş durumda. Artık tüm etik sorunlar, bilimsel veriler elimizin altında; yaşanan ölümcül kazalardan doktorların kamuoyuna defalarca duyurduğu bulaşıcı hastalıklara kadar tüm gerçekler gözümüzün önünde. Artık sizin de cahil ya da duyarsız olma gibi bir lüksünüz yok.

Türkiye dahil dünya kamuoyunun yıllardır dikkatinde olan ve geniş kitlelerce boykot edilen yunus parklarıyla (deniz hapishaneleri) yaptığınız işbirliği, kurumunuzun ismini ve prestijini lekelerken, aynı zamanda deniz aslanından yunuslara, foklardan morslara kadar beton havuzlarda deniz memelilerinin işkence çekmesine katkıda bulunuyor, ayı oynatmaktan farksız bir eğlence biçimini çocuklara aşılıyor ve “engelli terapi” adı altında umut tüccarlığının yapıldığı bu tesislerde olası kazalara çanak tutuyorsunuz.

Hayvan ve insan sömürüsü üzerinden ticaret, ne romantik bir akşam yemeği, ne cam üfleme, ne de Adalar’da bisiklet turu gibi fırsatlarla eşdeğer tutulabilir. Yunus parklarına bilet satmanın, boğa güreşlerine, köpek dövüşlerine ve hayvanlı sirklere bilet satmaktan bir farkı yoktur

Çünkü tüm bu yunus gösteri merkezleri ve akvaryumlar, sırf etik nedenlerle kabul edilemeyeceği gibi, hukuki gerekçelerle de desteklenmemelidir. Taiji’deki kanlı yunus avını ve Rusya-Ukrayna sularında beluga ve orca avını besleyen bu tesisler, Uluslararası Bern Sözleşmesi hükümlerine aykırı olup Türkiye’deki 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun temel maddelerine de tamamen aykırıdır.

Yabani hayvanları doğal yaşam ortamından ayırıp alıkoymak ve bunu ayrıca ticari bir kaygıyla sürdürmek, başlı başına bir “suç” ve bir insanlık suçu teşkil etmektedir. Bu ihlallere verdiğiniz desteği görmek istemiyor musunuz? 

Özgürlükten yoksun bırakmanın ve açlıkla terbiye etmenin, bu süreci desteklemenin, hiçbir hukuki, vicdani ve ahlaksal zemini yoktur. Yunuslar ve deniz memelileri, eğlence sektöründeki tüm diğer tutsak canlılar gibi, pazarlama dünyası anlayışıyla sıradışı bir eğlence aracına, albenili bir fırsat kampanyasına bürünemez, bürünmemelidir!

Sunduğunuz bu “fırsat” kampanyalarıyla yunus parklarında gösteri yapmak için daracık havuzlara tıkılan, stresten ülser olan, ülser olduğu için turistlerden ve ziyaretçilerden habersiz ölü balıklar arasında ülser ilaçları yutturulan, çok geçmeden bunalıma girip intihar etme eğilimleri gösteren yunusları göz ardı mı ediyorsunuz?

Türkiye’deki parklarda yunuslar art arda ölüyor, yerlerine sessizce yenileri yerleştiriliyor, tenis kortu büyüklüğünde bile olmayan havuzlara hapsediliyor, göbek atan-alkış tutan foklar ve morslarla aynı kaderi paylaşıyorlar. Ve siz hala farkında değil misiniz? Yoksa ayıların sokaklarda tefler eşliğinde dansettigi, çocukların ve büyüklerin kandırıldığı zulümle beslenen bir ticareti meşru ve kârlı kılmaya mı çalışıyorsunuz?

Yaşadıkları fiziksel ve psikolojik travmaların, çektikleri işkencelerin faturasının eklenmediği haliyle yakalanma sırasında “canlı halde” tanesi 150 bin dolara malolan bu hayvanları, siz 1 t-shirt, 8 simit ya da 2 sigara karşılığı satıyorsunuz! 

Tüm bu hukuksuz, kanlı ticaret ile ilgili bilgi alabilmek için, Flipper’ın eski eğitmeni, aktivist Richard O’Barry’nin hazırladığı Oscar ödüllü film The Cove’un fragmanını izlemeniz, A Fall From Freedom belgeselinde Türkiye’nin de hak ve hukuk ihlallerine göz atmanız ve esaret endüstrisinin gizlediklerini gözler önüne seren Blackfish belgeselinin yarattığı etkiyi incelemeniz yeterlidir.

Kaş ve Fethiye’deki yunus parkları ile İzmir’de tasarı düzeyindeki yunus parkı projesi, tepkilerimiz ve duyarlı kitlelerin ısrarlı başvurularıyla peşi sıra kapandı. 2010’dan bu yana en büyük fırsat siteleri dahil olmak üzere, Türkiye’nin en köklü firmaları bu tesislere verdikleri destekleri tamamen çekti. 

Bu örnek tutumu firmanızdan da acilen bekliyoruz. Ucuz, kalitesiz ve doğal hayat düşmanı bu kampanyalara bir son vermenizi, diğer firmaların yaptığı gibi sözleşmenizi yenilemeyeceğinizi kamuoyuna duyurmanızı talep ediyoruz. 

Bize vereceğiniz olumlu veya olumsuz yanıt ve bundan sonraki tutumunuz, sosyal ağlarda binlerce kişi tarafından paylaşılacaktır.

Gelecekteki kampanyalarınızda, yunus gösterilerine ve hayvanların ticari meta olarak sömürüldüğü diğer eğlence türlerine (örn: hayvanlı sirkler veya hayvanlı gösteriler) destek vermeniz, onların reklamını yapmanız durumunda, üyeliğimizi iptal ettireceğimizi ve bir daha asla firmanızdan alışverişi yapmayacağımızı da beyan ediyoruz. Böyle bir durumda firmanızı sonuna kadar boykot edecek ve yunus parkları/tematik akvaryumlar karşısında duran 60 bini aşkın kişiye de duyarsız yaklaşımlarınızı iletmek durumunda kalacağız.

Bu nedenle, hukuksuzluğa, sömürüye alet olmayan, doğa ve hayvan dostu, insanların yaşam kalitesini yükselten “faydalı” fırsatlar/hizmetler sunmanızı diliyoruz.

Yunuslara Özgürlük Platformu