Alışveriş merkezinde bir goril, yüzlerce hayvan…

Bangkok’taki eski bir alışveriş merkezinin (AVM) çatısında 28 yıl boyunca beton duvarlar arasında esarete mahkum edilen goril için özgürlük ilk kez gündeme geldi. Şimdi bu bakışların ardındaki hüzünlü ve acımasız öykü, bugün ve gelecekte, neden “daha lüks bir esaret” anlamına gelen daha büyük kafesler veya daha derin havuzlar talep etmememiz gerektiğini, hayvanlar için kökten, koşulsuz ve topyekün özgürlük idealiyle mücadele etmemiz gerektiğini gayet net bir şekilde, bir kez daha ortaya koyuyor. 

Little Lotus in her cage at Bangkok's Pata store

Kanit Sermsirimongkol adındaki bir şahsın “hayvan sevgisi” adı altında Pata AVM’de kendi malı olarak demir parmaklıklar ardında tuttuğu dişi dağ gorili, önce Küçük Lotus Çiçeği anlamına gelen Bua Noi ismini aldı ve 1987’den bu yana ziyaretçilere sergilenerek yanındaki kafeslerde hapis hayatı süren yüzlerce kaplan, çita, ayı ve primatla aynı kaderi paylaştı.

Ta ki geçtiğimiz yıl açılan imza kampanyasına kadar… AVM içinde tutsak edilen hayvanların özgür bırakılmasını talep eden ve bugüne kadar 50 binden fazla kişi tarafından imzalanan kampanya, esaret endüstrisinin acımasızlığını yeniden gündeme getirdi. Yıllardır yapılan özgürlük çağrılarını arkasına alarak Tayland hükümetini harekete geçiren kampanya, hem ülkedeki hem de dünya çapındaki tutsak hayvanların dramına bir kez daha dikkat çekmeyi başardı. 

Taylandlı yetkililer, tepkiler karşısında AVM’nin çatı katına yayılan özel hayvanat bahçesinin mevcut yasaları ihlal ettiği gerekçesiyle Temmuz ayına kadar boşaltılmasına karar verdi.

Hayvanların nereye gideceğine dair herhangi bir bilgi henüz paylaşılmasa da hayvan hakları savunucuları başka bir hayvan hapishanesini alternatif olarak görmüyor. Neredeyse çeyrek asırlık tecritin ve esaretin olumsuz etkileri nedeniyle gorilin yeniden doğal yaşam alanına dönemeyeceğinden endişe eden aktivistler, hayvanın en azından açık havadaki bir parka transfer edilebileceğini belirtiyor.  

“Maymun, yılan veya bir kuş için kafesin ne kadar büyük olması gerektiğini belirten herhangi bir düzenleme veya kural yok” diyen hayvanat bahçesi sahibi, hayvanların ne kadar iyi bakıldığını anlatarak, esaret endüstrisinin hayvan sömürüsünü sürdürmek için en sık başvurduğu söylemlere tutunuyor. Oysa bir zamanlar Bua Noi’ye kafeste arkadaşlık eden gümüş sırtlı goril yaklaşık 10 yıl önce yaşamını yitirmişti. Geçtiğimiz yıl hayvanat bahçesini haberleştirmek üzere ziyaret eden BBC muhabiri ise, kafesteki bazı hayvanların akıl sağlığının yerinde olmadığına dair ciddi emareler gösterdiklerini yazmıştı. 

Tayland Ulusal Parklar ve Yaban Hayat Baş Müfettişi Adisorn Noochdumrong, hayvanların, özellikle de gorilin başka bir lokasyona taşınmasında bazı sıkıntılar olabileceğini dile getiriyor: “Böylesine büyük bir hayvanı taşırken çok dikkatli olmalıyız. Taşınma sırasında hastalık kapma ve hayatını kaybetme ihtimali yüksek.”

Bua Noi - Daily Mirror
Bua Noi – Daily Mirror

İmza kampanyasını kaleme alan Sinjira Apaithan ise, “Gördüğüm manzara karşısında büyük bir hüzne kapıldım. Hayvan esaretini yüzyıllar önce sonlandırmış olmalıydık çünkü hayvanların artık bu tür yerlerde olmaması gerekiyor. Bunun için öncelikle Tayland halkını bilinçlendirmeli ve gelecek kuşaklara sesimizi duyurmalıyız. Buradan çıkarmamız gereken ders budur” diyor.

Apaithan’ın bu mesajı, Dian Fossey’nin Ruanda’daki gorilleri ve yaşam alanlarını koruma mücadelesi sırasında korkunç bir şekilde öldürülmeden önce günlüğüne yazdığı son sözün ne denli anlamlı ve önemli olduğunu hatırlatıyor: “Hayatın değerini anladığınızda, geçmişe takılıp kalmak yerine, geleceği muhafaza etmeye daha fazla odaklanıyorsunuz.” (Dian Fossey)

Yunuslara Özgürlük Platformu, 24 Mart 2015 

Kaynaklar

ABC News

Independent

BBC 

Daily Mail

Daily Mirror