O parklardakiler yunus değil biblo!

Yunuslara Özgürlük Platformu’nun sesi her geçen gün biraz daha gür çıkıyor: “Parklardaki koşullar yunuslar için eziyet. Yunusla terapinin otizme, down sendromuna faydası yok”

Haber: Milliyet, 4 Mart 2012

Güler yüzlü göründükleri ve sesleri kulağımıza neşeli geldiği için hep hallerinden memnun olduklarını düşündüğümüz yunusların gösteri ve terapi amacıyla bulunduruldukları parklarda pek çok sıkıntı çektiklerine dair haberler okuyoruz son zamanlarda. Geçtiğimiz hafta Ayça Varlıer ve Özge Özder de şov programlarına “Yunuslara Özgürlük” pankartları ve tişörtleriyle çıkarak bu konuda mesajlar verdiler. Yunuslara Özgürlük Platformu yakında Avrupa Konseyi’ne şikayette bulunacak.

  • Türkiye’de kaç yunus parkı var?

Didem Arakon: 10 tane. Genelde çoğu güneyde.
Öykü Yağcı: Avrupa’daki en fazla yunus tesisi bulunan ülkelerden biri Türkiye.

  • Bir yunusun açık deniz dışında kesinlikle yaşamaması mı gerekiyor?

Didem A.: Yunuslar günde en az 50-60 kilometre yüzmek ve yüzlerce metre derinliğe dalmak isterler. Avlanmak için doğmuşlardır. Havuzlardaki beslenme koşulları, havuzların sınırları ve gösteri sırasında çalan müzikler onlar için büyük birer eziyet.

  • Yunus parklarında nelerle karşılaşıyorlar?

Didem A.: Strese girdikleri için antidepresanlar ya da ülser ilaçları yutturularak güne başlıyorlar. Tüm gün komutlarla karınlarını doyurmaya çalışıyorlar. Dişi yunuslar hamileyken gösteri yaptıkları için yavrular karınlarında eziliyor ya da doğum sırasında denizdeki gibi kilometrelerce yüzüp yeterli genital açıklığı sağlayamadıkları için ölü yavrular doğuruyorlar.

  • Yunus parklarının hukuktaki yeri nedir?

Öykü Y.: Bern Sözleşmesi’ne aykırı.
Bu sözleşmede “Bahsi geçen deniz memelilerinin herhangi bir şekilde avlanması, yakalanması ve alıkonulması yasaktır” deniyor. Maddelerden birinde kamu yararı söz konusu olduğunda,
istisnai olarak bu memelilerin tutulabileceği söyleniyor. İşletmeler de bu istisnadan faydalanmak için yunus terapisini kullanıyor.

  • Yunus terapisi diye bir şey yok mu?

Didem A.: Otizmli, down sendromlu çocukları yunuslara götürmenin işe yaramayacağına dair makaleleri sitemizde (www.yunuslaraozgurluk.com) bulabilirsiniz. Yunus terapisi yapan tesisler “otizme iyi gelmek” gibi çok iddialı, “Yunuslarla yüzdü, otizmi geçti” gibi bilimsellikten uzak ve çok göreceli şeyler yayıyorlar. Sağlık Bakanlığı denetlemiyor. Üfürükçü bir hocanın kendine bir tesis açıp alenen tedavi uygulaması gibi…

“Özgür Yunuslar Özgür Dalgıçlar Eylemi”

“Gerçek deniz memelisini tanımanın yolu bu değildir”

  • Çocukları hayvanlarla bir araya getirmek için yunus parkları dışında neler yapılabilir?

Öykü Y.: Çocuklara, bir şeyleri tutsak edip kendimize ait görerek sevmeyi öğretiyoruz. Nesli tükenmekte olan bir kar leoparını hayatta kaç defa görebilirsiniz onun korunması gerektiğini anlamak için?
Didem A.: Doğada bir şeyleri keşfetmek için biraz emek vermek gerekiyor. Ama bu parklarda çocuklar mısır yiyerek yunuslara bakıyorlar.
Öykü Y.: Zaten yunus parklarında gerçek deniz memelisini tanımış olmuyor ki çocuk… Saatte 40 km hıza ulaşan bir canlı değil o gördükleri. Biblo gibi bir hayvan… Bir çocuğa “Yunus nasıldır?” diye sorduğunuzda “Güler, size poz verir” dememesi lazım.
Didem A.: Tüdav (Türk Deniz Araştırmaları Vakfı) bahar ve yaz aylarında gözlem turları düzenliyor, ona katılabilirler.

Sanatçılar “Bana Göz Kulak Ol” projesiyle çocukları bilinçlendirecek.

“Umarız Topbaş sözlerini unutmaz”Özge Özder

  • Mesleğimizin fark edilme jokerini hayvanlardan yana kullandık. Hayvanlar üzerinden para kazanılan her sektöre karşıyım.
  • Dünya bu yunus parklarını kapatırken bizde daha da yaygınlaştırılması tepki göstermeme sebep oldu.
  • İmza kampanyasına katılmak isteyenler, Haytap ve yunuslaraozgurluk.com sitelerinden destek olabilirler.
  • Kadir Topbaş İstanbul’da parkların yenilerinin açılmasına engel olacağını, mevcut olanların da farklı şekilde değerlendirileceğini söyledi. Bu sözleri unutmamasını diliyoruz.

“Ayıyı tefle oynatmaktan farkı yok” – Ayça Varlıer

  • Bizim görevimiz halkı bilinçlendirmek. Sonrasında ne yapacaklarını onların vicdanına bırakıyoruz.
  • Bunun ayıya zincir takıp tefle oynatılmasından hiçbir farkı yok.
  • Ülkemizdeki yasalarda hayvanların bir maldan farkı yok, bunu değiştirmeye çalışıyoruz.
  • Bize “Her sorun bitti, hayvanlar mı kaldı?” diye kızanlar oluyor. İnsanoğlunun acıları elbette var, biz bunlara göz kapatmayıp ayrıca diğer acıları da görüyoruz. İyi niyetin adresi sorgulanmamalı.

“Engellenemez, bu işte büyük rant var” – Sabri Akçelik / Kaş’taki yunus parkının eski işletmecisi

  • Bu hayvanların getirildikleri yerler soğuk denizler, çalıştıkları iklim ise Akdeniz. Hayvanlar suyun içinde baygın vaziyetteler. Eğitimlerinde işkence yok ama doğal ortamlarından koparılıyorlar.
  • Terapilerde olumlu sonuçlar alınıyordu ama ortam çok kötüydü.
  • Kimse bunu engelleyemez çünkü çok büyük bir rant dönüyor. Devlet artık yapılmayacak derse o zaman belki…
  • Benim çalıştığım tesiste bir beyaz balinanın ölüsünü bulduk. Yapılan inceleme sonucunda hayvanı birilerinin zehirlediğini söylediler. Parklar arasında çok büyük rekabet vardı. Ben de herhalde biraz fazla tepki gösterdim. “Seni ilgilendiren bir şey değil, mal bizim” diye örtbas etmek istediler, benim de işime son verdiler.