Antalya’daki gece kulübünde hapsedilen köpekbalığı özgür bırakılmalı

Gece kulübünde tutsak edilen köpekbalığı, PETA ve Yunuslara Özgürlük Platformu

Antalya’daki “Summer Garden” adlı gece kulübü, daimi olarak yüksek sesli müziğe, yanıp sönen ışıklara ve eğlenen konukların gürültüsüne maruz bırakılan bir köpekbalığını yıllardır mekânında küçük bir akvaryumda tutuyor.

Hayvan hakları örgütü PETA ise, köpekbalığının özgür bırakılması için web sitelerinde bir imza kampanyası başlatarak gece kulübü yöneticilerine çağrı yaptı.

Köpekbalığı gece kulübünde yıllardır hapis

Gece kulübünün ziyaretçilerinden biri, akvaryumda hapsedilen hayvanın durumunu Eylül ayında belgelemiş ve kaydetttiği görsellerle PETA’ya başvurmuştu.

Üç yıl önce sosyal medya aracılığıyla sorumlulardan köpekbalığını özgür bırakmalarını isteyen PETA, kulübün işletmecisine bir kez daha yazı göndererek köpekbalığının bir an önce özgür bırakılmasını, doğasına uygun bir ortama nakledilmesini istedi.

İnternette yapılan kısa bir araştırmayla köpekbalığının en az 2014’ten beri gece kulübünde tutulduğu görülebiliyor. Yıllardır tutsak edilen hayvanın aynı birey olup olmadığı henüz bilinmese de, esaret endüstrisince yaygın uygulanan bir yöntem olarak, yedi yıllık süre zarfında ölen bireyin yerine başka bir köpekbalığının getirilmiş olabileceği düşünülüyor.

Yüksek bas sesler köpekbalıklarında strese sebep oluyor

İşitme duyusu oldukça gelişmiş ve hassas olan köpekbalıkları, insanların fark edemediği çok uzaklardaki ses dalgalarının bile yerini bulabilirler. Yüksek bas sesler ise hayvanlarda strese ve strese bağlı ölüme neden olur.

PETA Almanya’nın deniz canlıları konusunda uzman danışmanı olan deniz biyoloğu Dr. Tanja Breining, doğasına aykırı şekilde hapsedilen köpekbalığının en kısa sürede gece kulübü ortamından kurtarılması için işletmecilere çağrı yaptı: “Tersine dönmüş gece-gündüz ritmi, yapay ışıklar, ziyaretçilerin verdiği huzursuzluk, yüksek sesli müzik ve bas ses sarsıntıları nedeniyle Summer Garden’daki köpekbalığı her gün korkunç bir strese maruz kalıyor. Umarız sorumluları, hayvanın maruz kaldığı bu işkenceye artık bir son verirler ve onu, içinde herhangi bir bitki veya taş bile bulunmayan o küçücük havuzdan kurtarırlar.”

Esaret altında ve insan eliyle ölüm vakası çok

Köpekbalıkları stresli olduklarında kusar. Üstelik sadece yiyecek değil; bazen tüm midelerini kusarlar.

Köpekbalıkları ayrıca bulundukları ortamın sıcaklığına ve tuzluluğuna karşı oldukça hassastır. Elektroreseptörlerinin çalışmasına izin veren bu faktörler, yanlış ısıda ve türde su olması durumunda, esasen onları kör ederek kafa karışıklığına ve strese neden olur.

Büyük Set Resifi’nden farklı dönemlerde yakalanarak Fransa’daki Nausicaá Akvaryumu’na getirilen 30 çekiç köpekbalığının tamamı, yedi yıllık süre zarfında kamuoyuna ve yetkili kurumlara açıklanmayan sebeplerle hayatını kaybetmişti.

Tematik akvaryumlara köpekbalığı temin eden Endonezya’daki bir üretim tesisinde ise Mart 2019’da, Summer Garden’da tutsak edilen tür olduğunu düşündüğümüz 127 siyah uçlu resif köpekbalığı ölü bulunmuştu. Uzmanlar, yüzen kafeste aşırı kalabalık nüfus ve su kirliliğine işaret ederek bu faktörlerin toplu ölüme sebebiyet verebileceğini öne sürmüştü.

Çevrelerindeki ortam şartlarına son derece duyarlı olan köpekbalıklarının bazı türlerinin, yakalandıktan hemen veya bir süre sonra denize bırakıldıklarında bile hayatta kalamadığı biliniyor. Özellikle siyah uçlu resif köpekbalığı ve sivri burun camgöz gibi türlerin ölüm oranlarının daha yüksek olduğu tespit edilmiş durumda.

Pet shoplar, akvaryumlar, hayvanat bahçeleri ve yunus parkları birbirini besliyor

PETA’nın Türkiye’de konuyla ilgili irtibata geçtiği Yunuslara Özgürlük Platformu ise köpekbalığının bir an önce ait olduğu deniz ortamına bırakılması veya yurtdışında köpekbalığı deniz koruma alanlarından birine nakliyesi için gece kulübü sahiplerinin sorumluluk üstlenerek uzmanlarla irtibata geçmesi gerektiğini belirtiyor.

Yıllardır tutsak ettikleri köpekbalığının özgürleştirilmesi için adım atmaları gerektiğini vurgulayan Platform, gece kulübündeki bu örneğin hayvan esareti kaynaklı hayvan ticaretini pet shoplar aracılığıyla nasıl beslediğini gösterdiğini hatırlattı.

Platform’dan Öykü Yağcı, “Yasaklanması ve kapatılması için yıllardır TBMM’ye çağrı yaptığımız Türkiye’deki pet shoplarda dört duvar arasına hapsedilen karasal yaban hayvanlarıyla birlikte, irili ufaklı köpekbalığı türleri ve deniz canlıları da satışa sunuluyor,” dedi.

“Tematik akvaryum sektörüne ve hobi olarak yaban hayvanı tutsak edenlere hizmet veren pet shoplar, hissedebilen, doğal yaşam ortamlarına ait olan hayvanları Nata Vega ve Florya AVM gibi alışveriş merkezlerindeki hayvan hapishanelerine  binlerce dolara satıyor. Evlerdeki akvaryumlar için satın alınan köpekbalıkları da, elle tutulamayacak veya mekana sığmayacak kadar büyüdüğünde, yine ömür boyu hapsedildikleri tematik akvaryumlara gönderiliyor. Birbirini besleyen bu sistematik işkence ve sömürü son bulmalı. Hayvanat bahçeleri, tematik akvaryumlar ve yunus parklarındaki hayvan esareti yasaklanmalı, mevcut tesisler kapatılmalı. Lütfen gece kulübündeki köpekbalığı ile birlikte esaret endüstrisince tutsak edilen tüm hayvanlar için siz de sesinizi yükseltin, hayvan zulmünden para kazanan bu ticari işletmelere gitmeyin.” 

Zulüm içermeyen çözüm: Sanal akvaryum

New York’taki sanal akvaryum, canlılara zarar vermeden sualtı dünyasını son derece gerçekçi bir şekilde somut bir hâle getiriyor. Televizyon kanalı National Geographic ise dijital teknoloji, 3 boyutlu yer altı görüntü sistemleri ve özel efektler ile bu konuda bir sergi düzenledi.

Yenilikçi gelişmiş teknolojiler, köpekbalıkları ile birlikte diğer deniz canlılarının ve memelilerinin tutsak edilmesine sebep olmadan, ortama uyarlanmış biçimiyle gece kulüplerinde ve alışveriş merkezlerinde de kullanılabilir.

İşletmeler hayvan esaretinden vazgeçerek diğerlerine örnek oluyor     

PETA’nın uyarı ve tavsiyeleri, şimdiden Almanya’nın çeşitli şehirlerinde de etkisini gösterdi.

PETA’nın, balıkların ve diğer hayvanların doğalarına uygun olmayan ortamlarda tutulmasına karşı gerekli bilgilendirmeleri yapmasının ardından Kiel’deki Ben Briggs gece kulübünde bulunan bir akvaryum kaldırıldı. Yine Berlin’deki White Trash adlı eski restoran da, mekanda tutulan balıklara yeni bir yuva aramaya başladı. Aynı şekilde Stuttgart’ta bir bilardo kulübü de mekânındaki akvaryumu kaldırdı.

Hayvanlar “eğlence malzemesi” değildir

PETA, okyanuslarda her yıl 100 milyondan fazla köpekbalığının köpekbalığı yüzgeci çorbası ve hayvan ticareti için avlanarak katledildiğine, çoğunun da acı içinde hayatını kaybettiğine dikkat çekiyor.

Başka milyonlarca deniz canlısı da kendi yaşam alanlarından uzaklaştırılıyor ve hisleri olmayan cansız bir nesne gibi dünya çapındaki akvaryum endüstrisine satılıyor.

Esaret altında doğal ömürlerini tamamlayamadan erken yaşta ölen hayvanların yerine hemen sergilenmek amacıyla yeni hayvanlar getiriliyor.

Çok sayıda köpekbalığı türü şimdiden nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya.

“Hayvanlar onlarla eğlenmemiz veya onları herhangi bir şekilde sömürmemiz için dünyaya gelmedi” diyen PETA, insanı diğer tüm canlılardan üstün gören dünya görüşüne, yani türcülüğe karşı tavır alıyor.

İmza kampanyasına lütfen destek olun

PETA’nın web sitesinde köpekbalığının özgürlüğü için açtığı imza kampanyasına destek olmak için aşağıdaki ekran görüntüsünün üzerine tıklayarak açılan sayfanın altındaki formda sırasıyla İsim, Soyad, Posta Kodu, Şehir, Ülke ve E-posta bilgilerinizi girerek sondaki kutucukta kişisel verilerin saklanması için onay vermeniz gerekiyor.