Balıkların yaşamını alan ve neslini tüketen yunuslar değil balıkçılardır! 10 günlük hamsi yasağının ardından temelsiz iddialarıyla bir kez daha yunusların midesindeki balığa göz diken ve koruma altındaki türlerin öldürülmesini isteyen KTÜ’den Mehmet Kocabaş’ı kınıyoruz!
Doç. “unvanlı” Kocabaş her yıl dile getirdiği aynı etik dışı ve temelsiz iddiayla hayvan haklarına aykırı söyleminin yanı sıra ilgili makamları, TR’nin taraf olduğu ve yunusları koruyan uluslararası sözleşmeleri ve T.C. Anayasası’nı ihlal etmeye davet ediyor!
“Yunusların sayısını bilmiyoruz” dedikten sonra “yunusların popülasyonu ciddi şekilde arttı” diyen bir akademisyen olabilir mi? Bilgisizliğini ve tarafını haberde alenen ortaya koyan Mehmet Kocabaş’a HER YIL mikrofon uzatan Demirören Haber Ajansı’nı da kınıyoruz!
Haberde “Benim kadar yunusları seven yoktur. Çok sevimliler. Ama ağlarımı parçaladığı zaman gözüm bir şey görmüyor. Çektiğim ağın içinde balık olmadığını ve paramparça olduğunu gördüğüm zaman bende yunus sevgisi falan kalmıyor,” diyen balıkçıya da soruyoruz: Sahi, yunuslara ne yapıyorsun Salih?
Yunuslar da, balıklar da insan baskısı ve müdahalesi olmadan ekosistemde kendi dengelerini kurabilen, varoluş amaçlarını gerçekleştirmek için yaşayan ve sürüleriyle birlikte özgürce yüzmesi gereken canlılar. “Kaynak, ürün ve stok” değiller.
TÜDAV’dan açıklama
Türkiye’de deniz bilimleri konusunda araştırmalar yapan ve deniz memelileri konusundaki uzmanlığıyla bilinen Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) da bu taraflı haber sonrası, “Kimse yunusları avlayamaz!” başlığıyla şu açıklamalarda bulundu.
“Bugün bazı medya kanallarında yer aldığı gibi hamsi balığının azalmasının sebebi olarak yunusların hedef gösterilmesi kabul edilemez. (…)
Cezayı yunusa kesmeye çalışmak en hafif tabiriyle ‘cambaza bak oyunu’dur. 40m’lik bir gırgır teknesi bir seferde 50-60 ton hamsi avlarken, yunusun midesindeki balığa göz dikmek ise akla ve sağduyuya aykırıdır.
Yunus türlerinin avlanması 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu’na göre yasaktır. Ülkemiz Barcelona, Bern, CITES, ACCOBAMS gibi uluslararası sözleşmelere taraf olmuş, bu anlaşmalara göre yunus türleri “kesinlikle korunan türler (strictly protected species)” olarak tanımlanmıştır. Karadeniz popülasyonları IUCN kırmızı listesinde (mutur ve afalina nesli tehlike altında EN, tırtak hassas olarak VU) yer almaktadırlar. Yunusların avlanmasının önünün açılması yasal ve bilimsel olarak mümkün değildir. (…)
Türk Deniz Araştırmaları Vakfı olarak konunun her zaman takipçisi olacağımızı kamuoyuna duyururuz.”