2 Eylül 2020 – Hayvan hakları dernekleri, ‘Av Turizmi Uygulama Talimatı’na karşı açılan iptal davasına müdahil olduğunu duyurdu. İptali istenen talimat, nesli tehlike altındaki türler dahil çok sayıda hayvanın hayatını ihaleye açıyor.
Müdahillik başvurusunu bugün (2 Eylül Çarşamba) İstanbul’da, Danıştay 10. Daire Başkanlığı’nın önünde gerçekleştirdikleri açıklamayla duyuran Hayvanlara Adalet Derneği, Hayvan Hakları ve Etiği Derneği ile Vegan Derneği Türkiye, söz konusu talimatın özünde hayvanların yaşam hakkı ihlali olduğuna dikkat çekti.
Hayvanlara Adalet Derneği’nden Avukat Barış Karlı, “Başlı başına bir hayvan hakları ihlali olan av konusundaki mevzuata aykırı uygulamalar çalışma alanımız” dedi ve müdahillik başvurularının kabul edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Karlı, hukuki çalışmaya Yunuslara Özgürlük Platformu ile Hayvan Hakları İzleme Komitesi’nin de destek verdiğini belirtti.
“Talimat yasalara aykırı”
Açıklamada Vegan Derneği Türkiye adına söz alan Ebru Arıman, talimatın avlanarak öldürülmesine izin verdiği hayvan türlerini sıraladı. Arıman, Tarım ve Orman Bakanlığı ile Doğa Koruma Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün ilgili talimat yoluyla çıkardığı av izinlerinin, Türkiye’nin taraf olduğu Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Doğal Yaşama Ortamlarının Korunması Sözleşmesi ile Hayvanları Koruma Kanunu’na aykırı olduğuna dikkat çekti.
“Yaban koyunu, dağ keçisi, yaban keçisi, tüm geyik türleri ve yaban domuzu koruma altındaki türler arasında yer almasına rağmen bugün av turizmi ihaleleriyle yaşamları ve türlerinin geleceği satılığa çıkarılıyor. Oysa T.C. Anayasası’nın 90. maddesi usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası anlaşmaların kanun hükmünde olduğunu vurgular. Unutulmamalıdır ki bütün hayvanlar eşit doğar ve 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun temel hükümlerinde belirtildiği gibi yaşama hakkına sahiptir. Kanunun 8. maddesine göre ise, bir hayvan neslini yok edecek her türlü müdahale yasaklanmış ve idari yaptırıma tabi tutulmuştur. Doğayı ve hayvanları korumakla yükümlü kurumlar misyon ve amaçlarının dışına çıkmıştır,” dedi.
Hayvan Hakları ve Etiği Derneği’nden Fatma Biltekin ise açıklamada, “Bugün; hayvanların korunması, gözetilmesi, bakımı ve kötü muamelelerden uzak tutulması için gerekli önlemleri almasını beklediğimiz devletin, maddi çıkar sağlamak için, nesli tehlike altındaki türler dâhil, yok olmak üzere olan yaban hayatını tehdit eden bu talimatı acilen iptal etmesi gerekiyor” dedi.
Davacı Hediye Gündüz: “Dağlarımızın asıl sahipleri olan canlıları vurmak cinayettir”
Tarım Orman Bakanlığı’na karşı Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Antalya Şube Başkanı Hediye Gündüz’ün açtığı dava Doğa Koruma Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün 2020-2021 Av Yılı Av Turizmi Uygulama Talimatı’nın iptalini talep ediyor. Söz konusu talimat, Anadolu Yaban Koyunu, Ceylan, Çengelboynuzlu Dağ Keçisi, Karaca, Melez Yaban Keçisi, Kızıl Geyik, Yaban Keçisi ve Yaban Domuzu gibi nesli tükenme tehlikesi altında bulunan türlerin öldürülmesine müsaade ediyor.
Aynı zamanda Salda için Türkiye Grubu ve A Platformu’nda faaliyet gösteren Davacı Hediye Gündüz Antalya, Erzincan, Dersim, Urfa ve Eskişehir’de açılan av ihalelerinin durdurulduğuna dikkat çekiyor ve ekliyor, “Dağlarımızın asıl sahipleri olan canlıları, yaşam alanına giderek, yaşadıkları yerde vurmak cinayettir. Dağlarda son derece sağlıklı, kendi kendini besleyen, koşan, oynayan, insanlara muhtaç olmadan yaşayan canlılar av adı altında öldürülemez! Ayrıca, turizm ve avı yan yana getirmek de bir başka garabettir. Turizmin asıl amacı, gezmek, başka kültürleri tanımak ve iletişim kurabilmektir; turizm cinayet için yapılamaz! Öldürmenin turizmi olamaz! Bu yanlış durdurulmalıdır” dedi.
Dernekler tarafından yapılan açıklamanın tamamı şöyle:
“Basına ve kamuoyuna,
Biz hayvan hakkı savunucuları bugün (2 Eylül, Çarşamba) Danıştay 10. Daire Başkanlığı’na “Av Turizmi Uygulama Talimatı”nın iptali için Tarım ve Orman Bakanlığı’na karşı açılan davaya müdahillik bildirdiğimizi duyuruyoruz.
Hayvanlara Adalet Derneği, Hayvan Hakları ve Etiği Derneği, Salda için Türkiye Grubu ve A Platformu ile Türkiye Vegan Derneği olarak bizler, durdurulmaması halinde hayvanlar aleyhine telafisi imkansız ihlaller oluşturacak ‘Av Turizmi Uygulama Talimatı’na karşı hayvanların en temel hakkı olan yaşam hakkını savunuyoruz.
Doğayı ve hayvanları korumakla yükümlü olmasına rağmen, Anadolu Yaban Koyunu, Ceylan, Çengelboynuzlu Dağ Keçisi, Karaca, Melez Yaban Keçisi, Kızıl Geyik, Yaban Keçisi ve Yaban Domuzu türlerinin öldürülmesine müsaade eden Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün bu talimatını kabul etmiyoruz!
Kamuoyuna bildirmek istiyoruz ki, davaya konu olan Av Turizmi Uygulama Talimatı, 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ilke ve esaslarına aykırılık teşkil etmektedir.
Unutulmamalıdır ki bütün hayvanlar eşit doğar ve Hayvan Hakları Kanun hükümleri çerçevesinde yaşama hakkına sahiptir.
Bununla birlikte ilgili kanun nesli yok olma tehlikesi altında bulunan türleri ve onların yaşama ortamlarının korunmasını salık verir. Dahası mevcut kanun, yabani hayvanların yaşama ortamlarından koparılmamasını esas belirlemiştir. Ne yazık ki bu sebeplerle kanuna aykırılık teşkil eden bu talimat nedeniyle bugün yabanda katliam yaşanmaktadır.
Bugün; hayvanların korunması, gözetilmesi, bakımı ve kötü muamelelerden uzak tutulması için gerekli önlemleri almasını beklediğimiz devletin, maddi çıkar sağlamak için, nesli tehlike altındaki türler dahil yok olmak üzere olan yaban hayatını tehdit eden bu talimatı acilen iptal etmesi gerekiyor.
Antalya, Isparta, Erzincan, ve Tunceli’de (Dersim) dağ keçilerini, Kastamonu ve Eskişehir’de geyikleri, Şanlıurfa’da ceylanları spor, turizm, hobi adı altında katletmek üzere açılan ihaleler, ekoloji dernek ve oluşumlarının başlattığı hukuki mücadeleler ile şimdilik durduruldu. Bu kararlar elbette olumlu gelişmelerdir, ancak asla yeterli değildir. Yaban hayatın ve yaban hayvanlarının en temel hakkı olan yaşam hakkı halen tehlike altındadır. Bu tehlike ne yazık ki avcılık tamamen yasaklanana dek sona ermeyecek.
Bu sebeple mücadelemiz yalnızca bugün, iptal davasına müdahil olmak için başvurduğumuz bu talimatla sınırlı değil. Acı çekebilen, duygulu varlıklar olan hayvanları “mal” kabul eden Kara Avcılığı Kanunu dahil olmak üzere hayvanların yaşam hakkını yok sayan tüm kanunlara karşı hayvanların haklarını savunmaya devam edeceğiz.
Çünkü av cinayettir!”