SeaWorld Deniz Parkı bir yasakla daha karşı karşıya: Tesisin “orka üretim programına” izin verilmeyecek

Bu şartlı karar yakında SeaWorld’ün sonunu getirebilir.

09.10.2015 – Kaliforniya Kıyı Komisyonu (California Coastal Commission) Perşembe günü aldığı bir kararla, SeaWorld San Diego yöneticilerinin uzun süredir uğraş verdiği orka havuzlarını genişletme konusundaki taleplerine olumlu yanıt verdi.

Fakat bu iznin karşılığında SeaWorld’ü bağlayan çok daha kritik şartlar öne sürüldü: SeaWorld San Diego, orka havuzlarını genişletmesi halinde, bundan böyle esaret altında tuttuğu 11 orkayı da damızlık olarak kullanamayacak ve daha fazla “üretim” yapamayacak.

Komisyon, aynı zamanda SeaWorld’e, tesisteki 11 orkanın taşınmasına yönelik katı kurallar da getirdi: SeaWorld, eğer havuzlarını genişletmeye yönelik izni kabul edip bu seçenekle yoluna devam ederse, iptal edilecek olan “orka üretim programı”nın yanı sıra, bundan böyle esaret altında tuttuğu orkaları da satamayacak, başka hayvanlarla takas edemeyecek veya esaret altındaki orkaları tesise transfer edemeyecek.

Aktivistlerden ve tesis yetkililerinden oluşan 650 kişilik bir kalabağın yaklaşık dokuz saat süren duruşma sırasında merakla beklediği bu şartlı karar, 11 tutsak orkanın SeaWorld San Diego havuzlarında esaret altında yaşamak zorunda bırakılan son orkalar olabileceğine dair umut veriyor.

Bundan kısa süre önce, Blackfish belgeselinin dünya çapında yarattığı etkiyle hisseleri büyük ölçüde düşmesine rağmen 100 milyon dolarlık bir yatırımla “Blue World Project” havuz genişletme planlarını hayata geçirmeyi düşünen SeaWorld, bugün “yok olma” tehlikesiyle karşı karşıyayken, şu anda insanları eğlendirmek için zorla esir tutulan orkaları için timsah gözyaşları döküyor.

Los Angeles Times’ın haberine göre, yasağın duyurulmasının ardından diğer SeaWorld yetkilileriyle birlikte binadan koşarak uzaklaşan SeaWorld San Diego Müdürü John Reilly, “Orka üretiminin yasaklanması, bu hayvanların himayemiz altında soyunun yavaş yavaş tükenmesi demek” dedi. Diğer tesis yetkilileri ise, seçenekleri değerlendireceklerini belirtti.

Şimdi SeaWorld, önündeki iki seçenekten birini seçmek zorunda: Ya eğitim ve koruma maskesi altında kar sağlamak amacıyla inşa etmeyi planladığı Blue World’ü hayat geçirip üretim programını sonlandıracak ya da hayvanların yine bir mal olarak sömürüldüğü üretim programına devam edip yeni ve daha büyük orka havuzları projesinden vazgeçecek.

Rose’un yanı sıra mahkemede Blue World projesine karşı ifade veren bilim insanlarından biri de New Zealand Orca Research Trust kurucusu Ingrid Visser oldu. Visser, “Bir bilim insanı olarak ticari söylemlerle gerçekleri birbirinden ayırmak gerektiğine inanıyorum. SeaWorld’ün planladığı daha büyük havuzlar, orkaların en temel ihtiyaçlarını bile karşılamaktan uzak olacak. Aslına bakarsanız hiçbir havuz bu ihtiyaçları karşılayamaz.”

Kaynaklar: The Dodo – VICTORY: SeaWorld Park Can’t Breed Orcas Anymore & TakePart – California Tells SeaWorld to Stop Breeding Killer Whales

Fotoğraf 1: Seaworldofhurt

Fotoğraf 2: LATimes

Özel Notumuz

Esaret altındaki hayvanlar için “lüks esaret” anlamına gelen daha büyük havuzlar, daha büyük kafesler veya daha geniş beton duvarlar değil, koşulsuz, standartsız özgürlük talep etmeliyiz. Yeniden doğaya geri döndürülemeyecek kadar büyük travmalar atlatmış olan hayvanların ise, yaşam hakları güvence altına alınarak ömürlerinin sonuna kadar tüm yaşamsal ihtiyaçlarının giderileceği, insan müdahalesinden ve tehlikelerden uzak, özgürce yaşayabilecekleri uygun alanlarda yaşamaları için söylem/eylem geliştirmeliyiz.

Yukarıda bahsi geçen “havuzların genişletilmesi” planı, ancak devamında gelen ve dünyanın en büyük deniz hapishanesinin sonunu getirebilecek stratejik ve daha etkili bir yasakla desteklendiği takdirde kabul edilebilir. Fakat bu da uzun süreli bir son olacak, mevcut tutsak hayvanların yaşamında somut ve gerçekçi hiçbir olumlu değişiklik olmayacak, işkence ve alıkonma bir süre daha devam edecektir.

Kamuoyu tarafından nispeten daha iyimser bir bakış açısıyla ele alınabilecek olan bu “kötünün iyisi durumu”, aslında her iki senaryoda da hayvanların yaşamı ve özgürlüğü üzerinden hala kumar oynandığını gözler önüne seriyor. Hayvan esaretini bütünüyle sonlandırmak varken, karar vericiler ya çevresinden dolanıyor ya da çok uzun vadede etki edebilecek sonuçlara yoğunlaşıyor.

Oysa hayvanat bahçelerinde, yunus gösteri merkezlerinde, hayvanlı sirklerde, deney merkezlerinde veya üretim tesislerinde tutsak edilen ya da “fabrikasyon” olarak üretilen diğer tüm tutsak hayvanlara uygulayarak, son derece basit bir örnek olarak düşündüğümüzde:

  • Orkalar doğal yaşam ortamlarında 305 metre derine dalabilirken, büyütülmesi planlanan havuzlar yalnızca 15 metre.
  • SeaWorld’ün genişletmeyi planladığı havuzların uzunluğu 106 metre. Fakat orkalar doğal yaşam ortamlarında 1 günde yaklaşık 161 kilometre yol katediyor.

Yine de adım adım ilerlemeyi öngören bu gelişmeyi umutla karşılamaya çalışıyor ve çağrımızı yineliyoruz:

Şimdi, hayvanlar üzerinden sürdürülen bu zulüm ve ticaretin, Türkiye Büyük Millet Meclisi Çevre Komisyonu’nun geçtiğimiz yıl yaptığı gibi başı sonu belli olmayan standartların getirilmesi önerisiyle ve insan merkezli, göstermelik söylemlerle değil, etik gerekçelerle bir an önce son bulabilmesi, hem yasal hem de toplumsal düzeyde hayvanların temel yaşamsal haklarından taraf olunması için lütfen siz de bu haberi paylaşın, bir adım öteye giderek hayvan hakları için daha aktif çalışın, bizlerin ve diğer hayvan özgürlükçülerinin eylemlerine bizzat katılın.

Çünkü sistematik işkenceye ve sömürüye maruz kalan hayvanların seslerini duyurabilmek bizim elimizde! #EmptyTheTanks #‎AB2140‬ #HavuzlarıBoşaltın

Yunuslara Özgürlük Platformu

www.facebook.com/yunuslaraozgurluk

www.twitter.com/ozguryunuslar

www.youtube.com/ozguryunuslar

“BENİM YERİM BURASI”