Esaret altındaki anne yunus yavrusunu öldürdü

Taiji'de yakalanarak esarete alınan anne yunus Lulu ve doğumdan dört gün sonra öldürdüğü yavrusu

Yunus avcılığı ve katliamı ile bilinen Japonya’nın Taiji Koyu’nda yakalanarak esarete alınan bir anne yunus, doğum yaptıktan sonraki dört gün içinde saldırgan davranışlar göstererek kendi yavrusunu öldürdü. Tutsak hayvanlarda sıklıkla görülen bu tür agresif davranışların sebebinin esaretten kaynaklanan kronik stres ve psikolojik travma olduğu düşünülüyor.

Taiji’deki vahşi sürev avı sırasında doğasından ve ailesinden koparıldıktan sonra Nagoya Akvaryumu’nda esarete alınan ve Lulu adı verilen bir dişi yunus, Eylül ayında doğum yaptı. İlk kez yavru dünyaya getiren anne yunus, ısırma, itme ve suda boğma yoluyla bebeğine şiddet uyguladı ve doğumdan dört gün sonra ölümüne neden oldu.

“Infanticide” olarak bilinen “yavru öldürme” vakasına ilişkin fotoğraflarda, yavrunun bedeni üzerinde ısırık izleri ve kanayan yaralar görüldü.

Uluslararası Deniz Memelileri Projesi (IMMP) uzmanları, ölüm sebebine ilişkin olarak akvaryum yetkililerinin yaptıkları açıklamaları temelsiz ve yetersiz buluyor. Esaret endüstrisi, ilk kez anne olan yunusların ve balinaların deneyimsizlik sebebiyle yavru bakımını bilmediğini öne sürüyor ve esaretin hayvanlar üzerindeki olumsuz etkilerini aklamaya çalışırken gerçekleri gizliyor.

Doğada ve esarette anne ve yavru ilişkisi

Doğada yunus ve balinalar arasında nadir gözlenen ve erkek yunuslar tarafından üreme saldırganlığı sonucu gerçekleşen yavru öldürme vakaları dışında yunuslar mükemmel ebeveynler olarak biliniyor. Anne yunuslar yavrularıyla yıllarca birlikte olup onlara yüzmeyi, avlanmayı, sosyalleşmeyi, yabani ve özgür bir yunus olmanın tüm inceliklerini öğretiyor. Sürüdeki sosyal bağlar yıllarca sürebiliyor; özellikle de bazı türlerde beş yıl kadar birlikte olan anneler ile yavruları arasında… Ayrıca yunus “teyzelerin” de bebek bakıcısı rolünü üstlendiği defalarca kayıtlara geçmiş durumda.

Ancak akvaryumlarda ve yunus parklarında esaret altında tutulan deniz memelileri arasında doğal davranışlar daimi olarak açlık, işkence ve ilaçlarla bastırıldığı için özellikle savunmasız yavrulara yönelik saldırılar veya annelerin yavrularına karşı ilgisizliği sıklıkla yaşanıyor.

Lulu’nun yavrusu üzerindeki ısırık izleri ve kanayan yaraları görülebiliyor

ABD’deki SeaWorld’de bir anne orkanın yavrusunu emziremeyecek kadar depresif ve yorgun olması, Bulgaristan’daki Varna Dolphinarium’da annesinden yeterince ilgi göremeyen yavru yunusun dokuz gün sonra hayatını kaybetmesi veya Fransa’daki Planète Sauvage gösteri merkezinde annesinin ilgilenmediği, besin yetersizliği çeken ve diğer yunuslarca taciz edilen yavrunun hayatını kaybetmesi bilinen pek çok örnekten bazıları.

Nitekim yunus parkı işletmecilerinin iddialarının aksine, esarette dünyaya gelmiş yunusların %52’sinin de 1 yaşını bile dolduramadan hayatını kaybettikleri gözlenmiş ve raporlanmış durumda.  Uzmanlar; zihinsel ve duygusal kapasiteleri oldukça yüksek olan yunusların ve balinaların, esaret altında yaşadıkları kronik stresin olumsuz etkilerine karşı çok daha zayıf olduğunu belirtiyor.

Deniz parklarında, hayvanlı sirklerde ve hayvanat bahçelerinde esaret altında tutulan hayvanların neredeyse hepsi, kronik stres ve öğrenilmiş çaresizlik sonucu geliştirdikleri ve ‘zoochosis’ olarak bilinen ileri geri yüzme, daireler çizme, suda sabit durma, kendine veya çevresindekilere zarar verme, vb. gibi anormal tekrarlayan davranışları gösteriyor.

Kaynaklar: One Green Planet, The Dodo

Kapak fotoğrafı: Instagram @mksbk