2016’dan bu yana hayvan hakkı ihlallerini raporlayan Hayvan Hakları İzleme Komitesi (HAKİM), Yunuslara Özgürlük Platformu ve Dört Ayaklı Şehir’in katılımıyla 2020’nin ilk raporunu açıkladı. Hayvan Hakları Araştırma Komisyonu raporunda kapatılması ve yasaklanması tavsiye edilen yunus parklarındaki ihlaller de toplantıda gündeme getirildi.
Basın toplantısında, farklı endüstriler, kurumlar ve şahıslar tarafından hayvanlara yaşatılan zulüm; “yaşam hakkı gaspı, işkence, özgürlüğü kısıtlama, cinsel şiddet ve beden dokunulmazlığının ihlali” başlıkları altında sunuldu.
Yunuslara Özgürlük Platformu, mevcut rakamlar üzerinden, HAKİM (*) raporunda “özgürlüğün kısıtlanması ve beden dokunulmazlığının ihlali” başlıkları altında yer alan yunus gösteri ve terapi merkezlerindeki soruna dikkat çekti. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın hayvanat bahçeleri, tematik akvaryumlar ve yunus parklarına dair somut bilgi ve belge paylaşmadığını vurgulayan Yağcı, toplantıda CITES (**) uluslararası sözleşmesine ait veritabanlarından elde ettikleri rakamları aktardı.
“Başvurularımıza yanıt verilmiyor”
Yunuslara Özgürlük Platformu’ndan Öykü Yağcı, “Takipsizlik ve hesap verilebilirlik sorunu yalnızca kent hayvanları için geçerli değil. Ne yazık ki yunus parklarında, tematik akvaryumlarda ve hayvanat bahçelerinde tutsak edilen, bu amaçla kıtalar arası ticareti yapılan hayvanların birey olarak sayısına ve tür sayısına, bu konuda yetkili birim olan Tarım ve Orman Bakanlığı üzerinden ulaşamıyoruz. Bugüne kadar yaptığımız ve 2019 yılında da yenilediğimiz Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi üzerinden başvurularımıza ya hiç yanıt verilmiyor ya da tam sayıları, talep edilen bilgi ve belgeleri içeren kapsamlı yanıtlar gönderilmiyor,” dedi.
“25 yunusa ne oldu?”
Yunusların rant kapısı olarak görülüp ticari faaliyetlerde kullanılmasının hem hayvan hem de insan hakları ihlali olduğunu söyleyen Yağcı, “2005-2017 yılları arasında afalina türü 75 yunus Türkiye’deki yunus parklarına ithal edilmiş. Bu yunuslardan 34’ü Japonya’nın yunus sürek avıyla ünlü ‘katliam koyu’ Taiji’den getirilmiş. Yunus parkı işletmecilerinin Meclis’te yunusla terapi ve gösteri faaliyetlerinin yasaklanmaması için yürüttüğü kulis sırasında milletvekillerine, Türkiye’de halihazırda toplamda 50 tutsak yunus olduğunu söylüyorlar. Bize vekillerden gelen ve sundukları dosyada belirtilen rakam bu. Peki, ithal edilen 75 yunustan 50 tanesi hayattaysa, aradaki farkta ortaya çıkan 25 yunusa ne oldu, bu yunusların tamamı öldüyse kaçı bakanlığa bildirildi? Bilmiyoruz ve bu sorunun yanıtını arıyoruz. 12 yılda 25 yunusun esaret altında hayatını kaybetmesi demek, her yıl 2 yunusun esaret altında hayatını kaybettiği anlamına geliyor. Bu rakam, aynı zamanda yunus parklarında gizlenen hayvan hakkı ihlallerinin en somut göstergesi” diye konuştu.
Yunus parkı sahiplerinin Türkiye’de 1983’ten beri yasak olmasına rağmen doğadan canlı yunus avlama uygulamasını geri getirmek için uğraştığını aktaran Yağcı, esaret altında zorla üreme programlarına izin verilmesi, yunusla terapi adı altındaki ticari faaliyetlerin yasaklanmaması için park işletmecilerinin çaba sarf ettiklerini belirtti. Kamuoyunu ve milletvekillerini bu lobi faaliyetlerine karşı uyaran Yağcı, “TBMM bu kirli ticareti daha fazla meşrulaştırmadan yunus parklarına bir an önce son vermelidir. Katliam ve esaret içeren turizm, eğlence ve istihdam anlayışını hiçbir şekilde kabul etmeyeceğimizi bir kez daha vurgulamak istiyoruz,” dedi.
Söylemlerin asılsız olduğunu kanıtlayan rakamlar: Doğadan canlı yakalamalar
Paylaşılan infografikte dikkat çeken bir diğer nokta da rakamların, yunus parkı sahiplerinin “kamu vicdanını rahatlatmak” ve ticaretlerini sürdürmek için öne sürdükleri en yaygın argümanın, yani “hayvanların doğadan yakalanmadığı, esaret altında dünyaya geldiği” söyleminin asılsız olduğunu ortaya koyması. CITES verilerine göre, Türkiye’ye ithal edilen yunusların %76’sı (57 birey) doğadan canlı yakalanmış, yalnızca %24’ü (18 birey) yurtdışındaki bazı tesislerde esaret altında dünyaya gelmiş.
—
(*) HAKİM raporuna ait ek bilgiler için Bianet haberini okuyabilirsiniz. Basın açıklamasının tamamını ise, HAKİM’in web sitesinden okuyabilir, Ocak 2020 verilerine ulaşabilirsiniz.
(**) Nesli Tehlike Altında Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme (CITES)