“Boto” olarak da bilinen Amazon nehir yunusu (Inia geoffrensis) mavi-gri renkte doğar ve yaş aldıkça pembeleşir. Özellikle erkek bireylerde pembe ne kadar parlaksa, çiftleşme mevsiminde dişiler için o kadar çekici olur.
Erkek botolar bazen dişileri etkilemeyi amaçlayan kur gösterilerinde ağızlarında tuttukları dallar veya otlarla suya vururlar; hatta canlı kaplumbağaları havada tutarlar. Dişiler 11 ila 15 aylık bir hamilelikten sonra tek bir yavru dünyaya getirir ve yaklaşık bir yıl boyunca yavrudan ayrılmaz.
Bununla birlikte dişiler, zaman zaman saldırgan erkek boto’lardan kaçmak için sular altında kalmış ormanlara doğru ilerleyebilirler. Evrim süreçlerinde eşsiz bir uyarlama bu noktada görülür: 90 dereceye kadar bükülmelerini sağlayan kaynaşmamış boyun omurları, boto’ların ağaçlar ve dallar arasında kolayca yüzmesini ve süzülmesini sağlar.
Ayrıca boto’ların uzun burunları ve yarasalarda da var olan ekolokasyon yetileri, karanlık ve çamurlu sularda kabukluları ve küçük balıkları tespit edip yakalamalarını kolaylaştırır.
Sadece tatlı suda yaşayan boto’lar Bolivya, Brezilya, Kolombiya, Ekvador, Guyana, Peru ve Venezuela’daki Amazon ve Orinoco nehir havzalarının çoğunda bulunur. 30 yaşına kadar yaşayabilen bu türler, aynı zamanda insandan yaklaşık %40 oranında daha fazla beyin kapasitesine sahiptir.
Fakat mevcut popülasyonları parçalayan ve tehdit eden en önemli unsur yine insan faktörüdür. Yayın balığı yemi için avlanan ve turizm adı altında insan etkileşimi için insana alıştırılan boto’lar, aynı zamanda nehirlerin kirlenmesi ve baraj yapımı sonucu habitat kaybı gibi insan kaynaklı faaliyetler sebebiyle bazı bölgelerde “hassas” olarak sınıflandırılır.
Kapak fotoğrafı: Jaime Rojo / WWF-UK