Geçtiğimiz günlerde uzun süreli mücadelemiz sonucunda yunus gösteri merkezi ruhsatı Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras tarafından iptal edilen Bodrum Dolphin Park’ın işletmecisinin, ruhsat iptal işleminin yürütmesinin durdurulması için mahkemeye başvurduğunu, mahkemenin de şimdilik 30 gün süreyle tesise izin verdiğini basından öğrendik.
Çıkan haberlerde mücadelemizi itibarsızlaştırmaya çalışan işletmecinin asılsız söylemlerine karşı biz de sizlerle gerçekleri belge ve kaynaklarıyla birlikte paylaşıyoruz. Muğla 2. İdare Mahkemesi’nin de, dava süreci sonunda ulusal mevzuatı ve uluslararası sözleşmeleri göz önünde bulundurarak hukuki ve ahlaki bir karar almasını umuyoruz.
“İddia” kısımlarında yer alan ve işletmeci İsmet Parmak’a ait olan alıntılar, cümle düşüklüklerine, anlatım bozukluklarına ve yazım hatalarına dokunulmadan, yerel ve ulusal basında çıkan çeşitli haberlerden olduğu gibi kopyalanmıştır.
Genel Bilgi
Esaret altındaki yunusların ve deniz memelilerinin Türkiye’deki gösteri merkezlerinden kurtarılmasına yönelik en kapsamlı ve uzun soluklu mücadele, 2010’dan yılından bu yana Yunuslara Özgürlük Platformu tarafından yürütülmektedir. 9 yıldır süren bu kapsamlı mücadele, suç duyurularından eylemlere, imza kampanyalarından farkındalık yaratma çalışmalarına kadar, etik, hukuki ve bilimsel boyutuyla pek çok farklı platformda, ilgili bakanlıklar ve TBMM nezdinde, eşzamanlı olarak devam etmektedir.
Yunus parkları ve hayvanlı sirkler dahil olmak üzere esaret endüstrisine karşı mücadele, iddia edildiği gibi yalnızca Türkiye’de değil, ABD’den Endonezya’ya, Almanya’dan Japonya’ya kadar tüm dünyada hayvan hakları ve doğa koruma örgütleri tarafından yürütülmektedir. Türkiye’de yerel sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte, güçlü kamuoyu desteği, sanatçı ve yazarların katılımıyla faaliyetlerini sürdüren Yunuslara Özgürlük Platformu, uluslararası düzeyde de bu alanda aktif çalışmalar yürüten Ric O’ Barry’s Dolphin Project, Prowal, WDSF, Dolphin Angels gibi yunus ve balina koruma kuruluşlarıyla ortak kampanyalar yürütmüş ve yürütmektedir. Aynı zamanda Türkiye ve yurtdışındaki deniz memelisi uzmanları ile bilim insanlarıyla bilimsel danışmanlık bağlamında sürekli irtibat halindedir.
Ayrıntılı bilgi:
http://yunuslaraozgurluk.com/yunus-bilimsel-veriler-gosteri-terapi
http://www.yunuslaraozgurluk.com/Kas-eylemi-21-21-Nisan-2012
http://www.milliyet.com.tr/pazar/kas-ta-tutsak-yunuslara-destek-1516726
http://bianet.org/bianet/print/156553-flipper-dan-meclise-mektup
https://www.sabah.com.tr/cumartesi/2011/04/02/gosteri-hayvanlari-icin-ozgurluk-arayisi
http://www.milliyet.com.tr/pembenar/kas-taki-derneklerden-tutsak-yunuslara-destek-1515666
http://www.sunexpressnews.com/yunuslara-ozgurluk-platformu-and-dolphin-angels/
http://yunuslaraozgurluk.com/tbmm-hayvan-haklari-arastirma-komisyonu-yunuslara-ozgurluk-platformu
http://yunuslaraozgurluk.com/search/node/tbmm
https://www.cnnturk.com/haber/turkiye/yunuslara-ozgurluk-platformundan-tbmmye-cagri
İDDİA: “Türkiye’de 9 işletme olduğu halde, Avrupa ve Türkiye genelinde toplanan bu imzaların sadece Bodrum Belediyesi’ne sunulması ve Bodrum Dolphin Park Kapatılsın sloganına dönüştürülmesi düşündürücüdür”
GERÇEK: Platform; iddia edildiği gibi yalnızca Bodrum’daki ticari işletmeye değil, yerel ve uluslararası destekçileriyle birlikte Türkiye’deki tüm yunus parklarına ve hayvanlı sirklere karşı mücadele veriyor. Hem yunus parklarınınfaaliyette olduğu şehirlerde ayrı ayrı, hem de ilgili bakanlıklar ve Türkiye Büyük Millet Meclisi düzeyinde bütüncül bir mücadeleyle, gerek eylemler ve imza kampanyaları, gerekse bürokratik düzeyde yapılan görüşmeler ve başvurular ile kampanyalar sürmektedir.
Fethiye’deki yunus parkının 2010’da kapatılması sürecinde yerel gruplara destek veren platform, 2011 yılında başlattığı Kaş yunus parkının kapatılması sürecini de, yerel ve uluslararası sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte yürüterek 2013’te tesisin önce mühürlenmesini, daha sonra da Kaş Belediyesi tarafından tamamen kapatılmasını sağlamıştır. Kaş’taki tesis ruhsatsız bir şekilde müşteri kabul ettiği için, iki yıllık kapsamlı mücadele sonunda, Belediye’den ruhsat alamadan yasadışı sürdürdüğü faaliyetlerine son vermek durumunda kalmıştır. Bu süreçte Kaş yunus parkına karşı suç duyuruları yapılmış, kamuya açık bilgilendirme toplantıları düzenlenmiş, iki farklı eylem gerçekleştirilmiş, okullarda çocuklara seminerler verilmiş ve okul çocukları denizde yunus gözlemine çıkarılmıştır.
Yazar Buket Uzuner de 2013 yılı başında Platform ile birlikte ortak imza kampanyası başlatarak sürece katkıda bulunmuştur. Kaş, Türkiye’de hak ve hukuk temelli sivil girişimlerce kapatılan ikinci yunus parkıdır.
Örneklerden de görülebileceği üzere, imza kampanyalarımız ve eylemler ile yasal başvuruları içeren çok katmanlı mücadelemiz, iddia edildiği gibi yalnızca Bodrum için değil, hem tüm parkların kapatılması hem de elimizde bilgi belge olan ve uzun süredir mücadelesini yürüttüğümüz yunus gösteri merkezlerine ve bu merkezlerle işbirliği halindeki fırsat sitelerine, firmalara karşı açılmıştır. Bizim dışımızda ise duyarlı kişilerin açtığı ve farklı tesisleri hedef alan imza kampanyaları da mevcuttur. Bunlardan bazıları:
– https://www.change.org/p/yunus-parkları-ve-hayvanlı-sirkler-yasaklansın
– https://www.change.org/t/yunuslara-özgürlük
– https://www.change.org/p/dolphinarium-yunus-merkezi-kapatılsın-ekrem-imamoglu
Ayrıntılı bilgi:
– http://yunuslaraozgurluk.com/search/node/Fethiye
– http://yunuslaraozgurluk.com/search/node/Kaş
– http://yunuslaraozgurluk.com/suc-duyurusu-ikinci-kez-ruhsatsiz-musteri-Kas-Yunus-Parki%20
– http://yunuslaraozgurluk.com/Kas-yunus-parkina-ikinci-ruhsat-engeli
– http://yunuslaraozgurluk.com/Kastaki-yunus-parki-muhurlendi
– http://yunuslaraozgurluk.com/Kas-ogrencilerine-yunus-gozlem-turlari-bilet-yerine-durbun
– http://yunuslaraozgurluk.com/tbmm-hayvan-haklari-arastirma-komisyonu-yunuslara-ozgurluk-platformu
– http://yunuslaraozgurluk.com/search/node/tbmm
İDDİA: “Toplanan bu imzalar Avrupa ve Türkiye genelinde yaklaşık 10 yıldır yürütülen kampanya ile bu sayıya ulaşmıştır. Yani bahsi konu yetmiş, seksen bin imza sanki Bodrum halkı tarafından Bodrum Dolphin Park’ın kapatılması için imzalanmış gibi gösterilerek Bodrum kamuoyunu ve Bodrum halkını yanıltarak, şovmenlik yapmaya çalışmaktadırlar”
GERÇEK: İçkili lokanta ruhsatıyla yunus gösteri merkezi işleten Bodrum Yunus Parkı’na karşı Platform’un mücadelesi Kaş Yunus Parkı ile eşzamanlı olarak, imzakampanyasının açılmasından üç yıl önce, yani 2011 yılında başlamıştır. 2011’den 2014’e kadar olan süreçte Yunuslara Özgürlük Platformu tarafından yerel yönetimlere, ilgili bakanlıklara ve uluslararası kurumlara sayısız başvuru yapılmıştır. Platform, bu süreçte Yaban Hayatı Eylem Grubu’nun da desteğiyle, tesisin özellikle uluslararası sözleşmeleri ihlal eden hukuksuz uygulamalarına yönelik ek belgeler toplamıştır.
İmza kampanyası ise, iddia edildiği gibi 10 yıldır değil, yazar Buket Uzuner’in bir kez daha katılımıyla, ilk mücadelemiz başladıktan üç yıl sonra, yani 2014’te, Kaş imza kampanyasında olduğu gibi, yine Platform ile ortak başlatılmıştır ve bu kez hedefinde Bodrum Dolphin Park vardır: change.org/bodrumyunusparkinahayir Ağırlıklı olarak Türkiye’deki ve Bodrum’daki duyarlı bireylerin destek verdiği kampanya için, diğer imza kampanyalarımızda olduğu gibi, bir de İngilizce metin hazırlanmış, yurtdışındaki hayvan hakkı savunucularının da katkı vermeleri sağlanmıştır: change.org/closebodrumdolphinpark
Tesise içkili lokanta ve yunus gösteri merkezi ruhsatı veren dönemin Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, 2011’den bu yana Platform’un ve uluslararası kuruluşlar olan WDSF ve Prowal’un resmi başvurularına ve tesisteki hukuksuzluklara kayıtsız kaldığı gibi, 2014 yılında da 40.000 imzanın teslimi için randevu verdiği heyetimizle görüşmeyerek bir skandala daha imza atmıştır. Kocadon’un 8 yıllık duyarsızlığı ve verdiği “yok hükmündeki” hukuksuz ruhsat süreci bu noktaya getirmiş, tesisin her yıl daha fazla büyümesine, daha fazla sayıda ve türde hayvanı tutsak etmesine, ticaretini yapmasına neden olmuştur.
2019 yerel seçimleri sonucunda yeni belediye başkanının gelmesiyle 2014’te başlattığımız imza kampanyasını yeniden hareketlendirerek hayvanların koruma altına alınması için bir umut daha doğmuştur. Bodrum Kent Konseyi, Yunuslara Özgürlük Platformu’nun hazırladığı kapsamlı bilgilendirme dosyasını sunarak yeni dönemde ilk adımı atmıştır. Birkaç ay içinde kampanyadaki imzalar 29 Ağustos’taki imza teslimine kadar 85.000’in üzerine çıkmıştır (85.000 imza iddia edildiği gibi 10 yılda değil, 5 yılda toplanmıştır; bu 5 yıllık sürecin bir kısmında ise, Kocadon’un hiçbir adım atmaması nedeniyle kampanya duraksamış, aktif bir çağrı yapılmamıştır). Geçtiğimiz haftalarda, Yaban Hayatı Eylem Grubu Başkanı Büyükelçi (E) Süha Umar ile yaptığı sözlü ve yazılı temaslar sonunda da ruhsatlandırmadaki hukuksuzluğu tespit eden yeni belediye başkanı Ahmet Aras ise, Bodrum’a ikinci kez imza teslimine ve geldiğimizde, tesisin ruhsatını iptal ettiğini açıklamıştır. Ne yazık ki 8 yıl önce alınması gereken bu hukuki karar, önceki idarenin duyarsızlığı ve takipsizliği nedeniyle ancak yıllar sonra alınabilmiştir ve bu süre içinde geçersiz ruhsat iptal edilmediğinden, tesis genişlemiş, yunuslar dışında morslar, deniz aslanları da hapsedilerek gösteriye zorlanmıştır.
Bodrum Dolphin Park, sivil toplumun uzun vadeli mücadelesi sonucu Türkiye’de ruhsatı iptal edilen üçüncü yunus parkıdır.
Ayrıntılı bilgi:
– http://yunuslaraozgurluk.com/yunuslar-bodrum-guvercinlik-boykotu
– http://yunuslaraozgurluk.com/sites/default/files/Bodrum_Mumcular%20Bld.den%20ruhsat.jpg
– http://yunuslaraozgurluk.com/mehmet-kocadon-saygisizlik-bodrum-yunus-parki-ruhsati
– http://yunuslaraozgurluk.com/help-us-close-down-bodrum-dolphin-park-turkey
– http://yunuslaraozgurluk.com/bodrum_dolphin_park_kapatilsin_bodrum_eylemi
– http://yunuslaraozgurluk.com/bodrum-yunus-gosteri-merkezi-kapatilsin
– http://yunuslaraozgurluk.com/yunuslar-bodrum-mumcular-bldne-mektup
– http://yunuslaraozgurluk.com/Bodrum-Guvercinlik-ProWal-basin-bulteni%20
– http://yunuslaraozgurluk.com/search/node/bodrum
İDDİA: “Evde beslenen bir kanaryayı doğaya bıraktığınızda yaşamasının mümkün olmayacağı hepimiz tarafından tahmin edilmektedir. Yunuslar da aynı durumdadır. Havuzda doğmuş elle beslenmeye alışmış vahşi doğada avlanmayı bilmeyen Deniz memelileridir (yunus, fok, mors). Bu hayvanları denize bırakmak ölüme terk etmek olacağı kesindir. Bu hayvanlara Tarım ve Orman Bakanlığı’na verelim onlar baksın diyorlar. Türkiye Cumhuriyeti kanunlarla yönetilen bir ülkedir. Hangi vatandaşın üstüne kayıtlı olan, bakmakla hükümlü olan bir insanın hayvanını alabilir”
GERÇEK: Platform, 2011’deki ilk resmi başvurusundan bu yana, iddia edildiği gibi yunusların herhangi bir rehabilitasyondan geçmeden öylece serbest bırakılmasını değil, ulusal mevzuatımızda da yeri olduğu gibi, tesisin yunus parkı kısmının ruhsat iptalini ve olumsuz şartlarda tutulan tutsak yunusların bakanlıkça koruma altına alınmasını talep etmiştir. İmza kampanyasında da en başından beri aynı talep mevcuttur. Yunusların herhangi bir rehabilitasyondan (doğaya yeniden adaptasyon sürecinden) geçmeden doğaya bırakılması, Platform’un hiçbir yazışmasında veya başvurusunda talep edilmemiştir.
Yunusları ve diğer deniz memelilerini, işletmecinin aktardığı gibi insana bağımlı hale getiren, sistematik acı ve zarar vererek hayvanları doğal içgüdülerinden koparan esaret endüstrisi ve uzantılarından biri olan yunus parkları olduğu için, “kanunlarla yönetilen bir ülke” olarak, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun 24. maddesi gereğince tutsak hayvanların Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından bu ticari işletmelerden alınarak insan sömürüsünden uzak bir deniz sahasında uzman bilim insanlarının desteğiyle korunması ve rehabilite edilmesi talep edilmiştir. Bodrum için de talep hep en başından beri bu şekildedir. Bu mücadelenin muhatapları en başından beri, mevcut ulusal kanunları ve uluslararası sözleşmeleri uygulamakla yetkili yerel yönetimler ile Tarım ve Orman Bakanlığı’dır. 5199 sayılı kanunun 24. maddesi şöyledir:
“Koruma altına alma
MADDE 24. – Bu Kanunun hayvanları korumaya yönelik hükümlerine aykırı hareket eden ve bu suretle bulundurduğu hayvanların bakımını ciddi şekilde ihmal eden ya da onlara ağrı, acı veya zarar veren kişilerin denetimle yetkili merci tarafından hayvan bulundurması yasaklanır ve hayvanlarına el konulur. Söz konusu hayvan yeniden sahiplendirilir ya da koruma altına alınır.”
Bu bilgilere ek olarak, başarılı olmuş olan sayısız rehabilitasyon çalışması dünya çapında irtibatta olduğumuz sivil toplum kuruluşları ve deniz memelileri uzmanları tarafından gerçekleştirilmiştir. Bunun bir örneği aşağıda bahsedeceğimiz Türkiye’dendir, bir diğer örneği de Güney Kore’dendir.
Ayrıca çağrılarımızda dile getirdiğimiz üzere, Bodrum’a yalnızca 60 km mesafede Yunanistan’ın Lipsi Adası’nda yeni bir yunus rehabilitasyon merkezi 2020’de faaliyete geçecektir. Platform olarak bu merkezi açan sivil toplum kuruluşuyla irtibat halindeyiz. Türkiye’de taleplerimiz doğrultusunda hala bir rehabilitasyon merkezi açılmadığı için, yunuslara bakanlıkça el konulması halinde, Lipsi’deki bu tesis Bodrum’dan kurtarılacak yunuslar için bir seçenek olabilir.
Ayrıntılı bilgi:
– http://yunuslaraozgurluk.com/yunuslar-bodrum-guvercinlik-boykotu
– http://yunuslaraozgurluk.com/bodrum-dolphin-park-kapatilsin-zaman-cizelgesi
– http://yunuslaraozgurluk.com/bodrum-dolphin-park-kapatilsin-ahmet-aras
– http://yunuslaraozgurluk.com/bodrum-dolphin-park-ahmet-aras-gorusme
– http://yunuslaraozgurluk.com/search/node/Bodrum
– http://savedolphins.eii.org/campaigns/fwd/successful-rehabilitation-and-release-stories
– http://yunuslaraozgurluk.com/dunyanin-ilk-sabit-yunus-koruma-alani-yunanistanda-kuruldu
– http://yunuslaraozgurluk.com/kronik-stres-yunus-parklari-tematik-akvaryumlar
– http://yunuslaraozgurluk.com/Kelepcelenmis-Derinlikler-Vet-Hek-Erdem-Danyer-Tom-Misa
– http://yunuslaraozgurluk.com/deniz-parkinda-basini-metal-kapiya-vuran-orka
İDDİA: “Bu hayvanları denize saldığınız zaman kıyıda denize giren yürüyüş yapan insanlardan yardım dilenecek, ölecektir. Tom ve Misha adlı yunuslar bir kuruluş tarafından sözde rehabilite edilip deniz salınacağı söylenmiş ve aylarca Gökova Körfezinde havuz da tutulmuş daha sonra da Denize salınmıştı. Daha sonra bu hayvanlar aylarca kıyıya yakın yerlerde insanlardan yemek yardımı istemiş ve ölmüşlerdir”
GERÇEK: Tutsak yunuslar, yeniden denize döndüklerinde onları bekleyen tek son, iddia edildiği gibi ölüm veya “dilencilik” değildir. Öncelikle doğadan yakalandıktan sonra uzun süre esaret altında kalmaya zorlanmış, insana alıştırılmış ve avcılık yetilerini kaybetmiş bu hayvanların insan sömürüsünden uzak bir deniz sahasında, deniz memelisi uzmanlarının gözetiminde rehabilite edilmesi gerekmektedir. Rehabilitasyon bazı yunuslar için mümkündür ve bunun başarılı bir örneği de Türkiye’de, Fethiye’deki yunus parkından kurtarılan Tom ve Misha’da gerçekleşmiştir: https://m.youtube.com/watch?v=LmtAoM4UX-w
Bazı yunuslar ise ne yazık ki, yunus gösteri merkezlerindeki esaretin, sistematik istismarın (aç bırakılma, zorla ölü balığa alıştırılma, sakinleştirici ve ülser hapları içmeye zorlanma, kronik stres ve çaresizlik, saatlerce çalıştırılma, insanlarla temasa zorunlu kalma, vb.) ve parklarda uzun süreli çalıştırılmanın psikolojik ve fiziksel yan etkileri nedeniyle rehabilite edilememektedir. Rehabilite edilmeyecek olanların ise ömür boyu yine insan kullanımından uzak koruma altında yaşaması sağlanmalıdır.
Tom ve Misha’nın öldüğü, ölüme terk edildiği veya denize salındıktan sonra sağlıksız olduğu iddiaları bir kez daha esaret endüstrisinin çıkarlarına hizmet etmek için öne sürülmüş asılsız haberlerden ibarettir. Tom ve Misha Maviye Dönüş Projesi Saha Koordinatörü Biyolog Derya Yıldırım’ın 2015 tarihli açıklamasında da belirttiği üzere, “Yaklaşık 5 yıl süren tutsaklık dönemlerinde (ücret karşılığı yüzme) insanlarla ödül karşılığında yakın temasta yüzmeye stimüle edildikleri için artık oturmuş ve vazgeçemediği bir davranış haline gelmiş durumda. Tom hasta, halsiz veya bakıma ihtiyacı olan bir durumda değil. Aksine doğada tek başına hayatta kalabilen, avlanabilen bir birey.”
Tüm bunlara ek olarak, yunus parklarının sırf bu nedenle kapatılmamasını talep etmek ve bizzat neden oldukları hayvanların doğası üzerindeki tahribatı bu yolla örtbas etmeye çalışmak, daha fazla hayvanın gelecekte bu ticari işletmelerce sömürülmesine, hayatını kaybetmesine ve ticaretinin yapılmasına neden olacaktır. Rehabilitasyon merkezi açmak veya bu hayvanların rehabilite edilmesi için çabalamak yerine, bu tesislerin devamlılığını savunmak, ancak esaret endüstrisinin çıkarlarına hizmet edecektir.
Ayrıntılı bilgi:
– http://yunuslaraozgurluk.com/yunuslar-rehabilitasyon-sureci
– http://www.gazetevatan.com/tom-ve-misha-artik-ozgur–450351-yasam/
– https://yesilgazete.org/blog/2012/05/15/fethiyede-2-yunus-artik-ozgur/
– http://yunuslaraozgurluk.com/search/node/misha
– https://www.61saat.com/amp/cevre/tom-bitkin-halde-bulundu-h197288.html
İDDİA: “Biz yunus parkını yasal bir zeminde çalıştırıyoruz”
GERÇEK: Bodrum Yunus Parkı, Marmaris, Kuşadası, İstanbul, Belek, Kemer’deki diğer tesisler gibi, iddia edildiği üzere yasal bir zeminde çalışmamaktadır: “Bodrum-Güvercinlik’te bulunan içkili restoran, bir süredir yunus gösteri merkezi olarak faaliyette bulunmaktaydı. Bu faaliyet izinsiz ve yasa dışı idi.
Türkiye Cumhuriyeti yasaları ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler (Örneğin Avrupa Konseyi-Bern Sözleşmesi) uyarınca yunuslar koruma altındadır. Avlanmaları, canlı yakalanmaları, alınmaları/satılmaları, alıkonulmaları yasalarımızın açık ihlalini oluşturmaktadır. Bu nedenledir ki Bodrum-Yunus Gösteri Merkezi bugüne kadar yaptığı tüm başvurulara karşın yetkili bakanlıklardan izin alamamıştır. Yasalar ve taraf olduğumuz sözleşmeler ışığında, böyle bir iznin verilmesi de mümkün değildir.
Yunus Gösteri Merkezi Bodrum eski Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’un verdiği, yasa dışı ruhsat ile çalışmaktaydı. Kocadon’un verdiği ruhsat usulsüz ve yasadışıdır çünkü belediyelerin yunus parkı veya gösteri merkezi izni verme yetkileri yoktur. Kocadon bu ruhsatı vermekle açıkça suç işlemiştir.
Bodrum Belediye Başkanı Sayın Ahmet Aras, bu yasa dışı, usulsüz ve suç oluşturan ruhsatı iptal etmekle yasaların amir hükmünü yerine getirmiştir. Kendisini kutluyoruz.
Muğla 2. İdare Mahkemesi’nin sayın yargıçlarının, yasalara açıkça aykırı olarak düzenlenmiş bir ruhsatı iptal eden işlemin yürütmesinin durdurulması yönündeki kararı, vahim bir hukuk yanlışıdır. Bu karar, geçmişte bir kez yine yunuslar konusunda yaşandığı üzere, Türkiye’yi uluslararası alanda da sıkıntıya düşürebilecek hatta uluslararası yargı önüne çıkarabilecektir.
Sayın yargıçların yasaları ve uluslararası sözleşmeleri bilmediklerini düşünülemez. Bu kararın, herhangi bir kişisel beklenti nedeniyle verildiğini düşünmek ise onurlu Türk yargıçlarına büyük haksızlık olur.
Acele ile alındığı izlenimi veren, yasalara ve uluslararası sözleşmelere açıkça aykırı olan bir ruhsatın iptali işleminin yürütmesinin durdurulması kararının en kısa zamanda düzeltileceğini umuyor ve bunu bekliyoruz.
Süha Umar
Büyükelçi ( E )
Yaban Hayatı Eylem Grubu Başkanı”
Ayrıntılı bilgi:
– http://www.sad.org.tr/files/YunusGosteriMerkezleriDegilYunusIskenceMerkezleri.pdf
– https://www.wwf.org.tr/?8300/YUNUSLAR-VE-GERCEKLER
– http://www.radikal.com.tr/yazarlar/tan-morgul/esaretin-bedeli-yunus-parklari-1085027/
– https://www.denizhaber.net/yunus-parklarina-karsi-eylemler-2014-yilinda-buyudu-haber-59796.htm
– https://www.evrensel.net/haber/101615/2014te-yunus-parklari-kapatilsin-diyenler-cogaldi
İDDİA: “Biz tüm yasal izinlerimizi Denizcilik Müsteşarlığımızdan aldık çünkü deniz üzerinde faaliyet gösteriyoruz, kıyı kenar kanununa göre işlem yapılacak bunuda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yapar ki bu konudada tüm kurumlardan yasal izinlerimiz mevcut”
GERÇEK: Yukarıdaki yazıda da belirtildiği üzere, “yunus parkı açma ve çalıştırma” izni ne belediyeler tarafından, ne de bakanlıklar tarafından verilebilmektedir. Çünkü uluslararası sözleşmeler parklarda tutsak edilen afalina türü yunusların esaretini, yakalanmasını ve alıkonmasını yasaklamaktadır. Bodrum’un da aralarında olduğu Türkiye’deki bu tür ticari tesisler, yasal boşluklardan faydalanarak faaliyetlerini yürütmektedir.
Denizcilik Müsteşarlığı, iddia edildiği gibi, bu tesislere çalışma izni veremez, vermez. Ancak “seyrüsefere engel değildir” gibi ibareler ile deniz içindeki yapılara dair izin verip vermeme yetkisindedir. Benzer bir şekilde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da çevreye verilen zarar ve yine deniz içindeki yapılarla ilgili olarak çeşitli izinleri ve düzenlemeleri devreye sokabilir.
Kaş Yunus Parkı’nın kapatılması sürecinde de park işletmecilerinin kamuoyunu kasten aynı şekilde Denizcilik Müsteşarlığı’nın yetkileri ve sahip oldukları sözde izin belgeleri konusunda yanlış bilgilendirdiğine şahit olmuş, bu iddiaların doğru olmadığını yerel yönetimlere bildirmiştik. Benzer bir savunma bu kez de Bodrum Yunus Parkı tarafından yapılıyor. Bu nedenle bu iddia da itimat edilmemesi gereken, bilinçli olarak kamuoyunu yanlış bilgilendiren bir söylem içermektedir.
Yunuslara Özgürlük Platformu
İlk yayım tarihi: 1 Eylül 2019
Güncelleme tarihi: 18 Eylül 2019